ŞEBNEM TURHAN
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son dönemde enflasyon beklentilerindeki bozulmaya rağmen enflasyonun düşmeye devam edeceğini ve hedef aralıkta kalacağını söyledi. Sapanca’da düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi’ne video bağlantı ile katılan Bakan Şimşek, istikrar ve reform programının kararlılıkla uygulandığını hatırlatarak “Amacımız enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek” dedi. Şimşek, şu görüşleri paylaştı: “Enflasyon 10 aydır düşüyor, düşmeye de devam edecek. Son dönemdeki piyasa dalgalanmaları beklentileri kısa vadede bir miktar bozmuş olabilir ancak hedef aralığının içinde kalacağımıza inanıyoruz. Lirada sınırlı bir değer kaybı yaşandı ancak yurt içi talep zayıf olduğu için kur geçişkenliğinin düşük olmasını bekliyoruz. Petrol fiyatları da ciddi şekilde geriledi. Bu da kur kaynaklı etkileri telafi edebilir.”
Harcama disiplininden taviz verilmeyeceğini vurgulayan Şimşek, programla birlikte cari açığı azaltmayı ve uzun vadede yapısal cari fazla veren ekonomi haline gelmeyi hedeflediklerini bildirdi.
"Ticaret savaşlarında Türkiye daha dayanıklı durumda"
“Ticaret savaşları” olarak da bilinen korumacılık tedbirleri nedeniyle küresel ekonomi politikalarındaki belirsizliğin hiçbir dönemde olmadığı kadar arttığına işaret eden Şimşek, ticaret savaşlarının bu şekilde devam etmesi halinde küresel büyümenin yüzde 3’ün altına gerileme olasılığının yüksekliğine dikkati çeti. Şimşek, şöyle devam etti: “Türkiye bu ortamda benzer ülkelere kıyasla daha dayanıklı konumda. Bunun iki nedeni var. Birincisi, ihracata olan bağımlılığımız görece düşük. Büyümemizi yönlendiren asıl unsur iç talep. Mal ihracatının milli gelirimiz içindeki payı yaklaşık yüzde 20. İçe kapanan dünya düzeninde Türkiye’nin etkilenme düzeyi daha sınırlı olabilir. Elbette bu hiç etkilenmeyeceğiz anlamına gelmiyor, sadece diğer ülkelere kıyasla daha sınırlı etkileneceğiz. İkincisi, ticaretimizin büyük bir kısmını dost ve yakın ülkelerle, ihracatımızın yüzde 68’i serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu ülkelerle. En büyük ticaret ortağımız AB, bizim gibi kural temelli, çok tarafl ı ticaret sistemini savunuyor. Bu da bizi dış şoklara karşı daha dayanıklı kılıyor.”
■ “Küresel ekonomi artan borçluluk riskiyle karşı karşıya”
Şimşek, küresel ekonominin karşı karşıya olduğu diğer önemli riskin de artan borçluluk olduğuna dikkati çekerek, son 25 yılda küresel borcun milli gelire oranının 100 puandan fazla arttığını ve yüzde 328’e ulaştığını bildirdi. Bakan Şimşek, bu borç seviyesinin düşük faiz ortamında daha yönetilebilir olduğunu ancak küresel faizlerin yükseldiği senaryoda pek çok ülkenin zorlanabileceğini, küresel büyümenin olumsuz etkilenebileceğini anlattı. Şimşek, Türkiye’nin burada da avantajlı konumda olduğunu, toplam borcunun milli gelire oranının yüzde 93 seviyesinde bulunduğunu, bu oranın gelişmekte olan ülkeler ortalaması yüzde 245’in oldukça altında kaldığını söyledi.