ALİ ŞAHİN-ESRA ÖZARFAT / BURSA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) 2025’teki ilk meclis toplantısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, sivil toplum kuruluşlarının bilgi ve deneyimin paylaşılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Dünyada büyük bir ekonomik dönüşüm yaşandığını ifade eden Burkay, yapay zeka ve dijitalleşmenin merkezde olduğu yeni bir döneme girildiğini söyledi. Türkiye’nin bu değişimi doğru okuyarak kendi oyununu kurması gerektiğini vurgulayan Burkay, “Başkalarının kurduğu oyunda iyi bir oyuncu olmak bizi bugünlere getirdi ancak daha ileriye gitmek için kendi oyun planımızı oluşturmamız şart” diye konuştu.
“Ekonomideki kan kaybı durdu”
Ekonomide yaşanan gelişmelere de değinen Burkay, finansmana erişim ve dış ticaret konularında yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’nin üretim ve ihracata dayalı bir ekonomi modeli benimsediğini belirten Burkay, “Ekonomideki kan kaybı durdu ancak sadece para politikaları ile bu süreci yönetemeyiz, mutlaka üretimi ve ihracatı destekleyecek yapısal reformları hayata geçirmeliyiz” dedi.
Bölgesel ticaretin önemine de dikkat çeken Burkay, Türkiye’nin komşu ülkelerle olan ekonomik ilişkilerini güçlendirmesi gerektiğini belirterek, “Kalkınmış ülkeler gayri safi hasılalarının önemli bir bölümünü komşularıyla yaptığı ticaretten sağlıyor. Bölgemizdeki savaşlar nedeniyle biz bu avantajı yeterince kullanamadık. Bundan sonraki süreçte ise bizim bu dengeyi yeniden kurmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“KOBİ’ler kredi kısıtlamalarından muaf olmalı”
Burkay’ın ardından söz alarak iş dünyasının yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini ilgili makamlara aktarmanın TOBB’un en önemli görevlerinden biri olduğunu söyleyen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lerin finansmana erişimde yaşadığı sıkıntıların tüm ekonomiyi etkilediğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, “Ticari kredilere getirilen kısıtlamaların KOBİ’leri kapsamayacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep ettik. Ticari kredi kartlarının da aynı şekilde kısıtlamalardan muaf tutulmasını istiyoruz” dedi.
Bu kapsamda Kredi Garanti Fonu (KGF) ile iş dünyası için yeni bir kredi paketi hazırlandığını belirten Hisarcıklıoğlu, “KGF Başkanıyla yaptığımız görüşmelerde üyelerimize yönelik yeni bir kredi paketinin üzerinde çalışıldığını öğrendik. Yakın zamanda bu destek sizlerle paylaşılacak” diye konuştu.
“Yurt dışı ile rekabette zorlanıyoruz”
Özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe uluslararası rekabetin giderek zorlaştığını belirte Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Emek yoğun sektörlerimiz yüksek maliyetler nedeniyle yurt dışıyla rekabet etmekte zorlanıyor. Bu yüzden Çalışma Bakanlığımızdan kısa çalışma ödeneğinin yeniden devreye alınmasını talep ettik.
“İş dünyasının en büyük sıkıntılarından birinin istihdam üzerindeki maliyetler ve mevzuattaki katılıklar olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, “OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam maliyetine sahibiz. Mevzuattaki katılıklar istihdamı zorlaştırıyor, adeta istihdam eden firmaları cezalandırıyor. Bu konuyu ilgili bakanlarımızla paylaştık ve çözüm bekliyoruz” dedi.
■ “Çin tehlikesine karşı önlem alınmalı”
Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (BALKANTÜRKSİAD) 32. Sinerji Toplantısı’nda da konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Balkan ülkelerinin Türkiye için stratejik bir partner olduğunun altını çizdi.
Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin 11 Balkan ülkesinde 40 milyar dolar civarı iş hacmi bulunuyor. Ülke olarak bu bölgeye 3 milyar dolar doğrudan yatırım yaptık. Havaalanı, enerji santralleri, otoyollar ve birçok yapı olmak üzere projeler hayata geçirdik. Türk müteahhitler bu bölgede 700 projede 25 milyar dolarlık inşaat işi yaptı” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Avrupa iş dünyasının büyüme beklentileri oldukça düştü. AB, en büyük ihracat ve yatırım ortağımız ancak son 10 yılda AB’nin dünya ekonomisinden aldığı pay yüzde 25’ten yüze 11’e indi. Öte yandan Çin, ölçek ekonomisiyle birçok sektörde rekabetçi. Şu anda dünyadaki hiçbir otomobil fabrikası otomobil üretmese Çin’deki otomobil stoku 3 yıl yeterli. Çin tehlikesine karşı önlem alınmalı. Stratejik bir bakış açısıyla ülkemizin bu ticaret savaşlarından en az yara alarak çıkmasını sağlamalıyız.”