Şebnem TURHAN
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üst üste beşinci toplantısında da faiz artışına imza attı. Ekim toplantısında PPK’dan 5 puanlık faiz artırımı kararı çıktı ve yüzde 30 olan politika faizi yüzde 35’e çıkarıldı. Yüzde 8,5 olan politika faizi 5 toplantı sonunda 26.5 puan artırıldı. Jeopolitik gelişmelere dikkat çekilen Merkez Bankası PPK metninde bunun petrol fiyatları üzerinde risk oluşturduğu belirtilirken, mevduat faizlerinin gevşediği son haftaların ardından TL mevduatın payının artırılması için ilave adımlar atılacağı vurgulandı. TL mevduat faizleri ise yüzde 40 seviyesinin altına geriledi. Kasım ayı toplantısı için ise ekonomistlerin görüşleri farklılaşıyor. Haftaya 2 Kasım’daki Enflasyon Raporu’nda 2024 beklentisinin güncellenmesine göre faiz artışının devam edebileceği veya ara vereceği belirtiliyor.
TL varlıkların fiyatlamalarında sert dalgalanmaların yaşandığı günlerde toplanan Para Politikası Kurulu politika faizini yüzde 30’dan yüzde 35 düzeyine yükseltti. Ekim PPK metni eylüldekiyle hemen hemen aynı olurken en dikkat çeken konular jeopolitik gelişmeler ile TL mevduat payına yapılan vurgu oldu.
Petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturuyor
Ücret artışları ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişinin önemli ölçüde tamamlandığı kaydedilen metinde “Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun yılsonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir. Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır” denildi.
Kredi ve miktarsal sıkılaşma sürecek
Metinde eylülde olduğu gibi doğrudan yabancı yatırımların, rezervlerdeki artış ve talepteki dengelemenin cari açığa desteği ve TL varlıklara yurtiçi ile yurtdışı talebin artmasının fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağı belirtildi. “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” ifadesi yinelenen metinde mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevede sadeleşmenin kademeli ilerlediği kaydedildi. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edileceği vurgulanana PPK metninde “Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” denildi.
Ek dönüşüm hedefi getirilebilir
Kur korumalı mevduattan TL mevduata dönüş hedefi getirilmesi ve diğer makroihtiyati önlemlerde sadeleşmeye gidilmesiyle kredi ve mevduat faizleri hızlı bir artış yaşadı. Ancak son iki haftadır kredi faizleri artışı sürerken bankalar mevduat faizinde frene bastı. Ekonomistlerin verdiği bilgiye göre hem kredi talebinin az olması, hem de piyasada likidite bolluğu mevduat faizi üzerinde aşağı yönlü baskı yaratıyor. Peki Merkez Bankası TL mevduatın payının artması için ilave ne adım atabilir? Öncelikle KKM’den standart TL mevduata dönüşüm için ek hedefler devreye alması bekleniyor. Ayrıca döviz mevduatlarında zorunlu karşılık oranlarında artışa gitmesi de muhtemel. Ayrıca KKM hesaplarında stopaj yokken TL mevduat hesaplarının getirisine stopaj uygulanıyor. Vadesiz ile 6 aya kadar vadeli TL mevduat hesaplarında stopaj oranı yüzde 5, 1 yıla kadar vadeli hesaplarda yüzde 3 stopaj kesilirken, 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda ise stopaj oranı yüzde 0. Bu oranlarda bir düzenleme yapılabilir.
TCMB Kanunu 2018 öncesine döndürülmeli
Üçüncü olarak ise Merkez Bankası için zor bir karar olsa da swaplarda bir azaltmaya gidebileceği dile getiriliyor. Ekonomistler rezervlerini güçlü tutabilmek için Merkez Bankası’nın swap yaptığını ve bunun da piyasadaki likiditeyi artırarak mevduat faizinde aşağı yönlü baskı yaptığını belirterek Merkez Bankası’na diğer kurumların destek olması gerektiğini vurguladı. En basit desteğin ise 2018 yılında değiştirilen Merkez Bankası kanununun değiştirilmesi olduğunu belirten ekonomistler Merkez Bankası başkanının görevden kolaylıkla alınabiliyor olmasının TCMB’nin politik açıdan bağımsız olmadığını gösterdiğini bu kanunun yenilenmesinin hem iç hem de dış piyasaya çok güçlü bir mesaj vereceğine işaret etti. Ekonomistler bu değişiklikle birlikte sermaye girişinin yaşanabileceğini böylece rezerv ihtiyacının azalacağını ve daha az swap yaparak likiditeyi daha kolay çekebileceğini vurgulayarak tüm hamlelerin birbiriyle bağlantılı olduğuna işaret etti.
KKM 85.5 milyar lira çözüldü, döviz mevduatı 456 milyon dolar arttı
TL mevduat faizlerinin gerilediği geçen hafta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 20 Ekim haftasında kur korumalı mevduat hesabında 85 milyar 512 milyon liralık çözülme yaşandı. TL mevduata dönüşüm hedefinin duyurulduğu haftadan itibaren yani 18 Ağustos ile biten haftadan itibaren KKM hesaplarındaki gerileme ise 337 milyar 775 milyon liraya ulaştı. KKM hesaplarının büyüklüğü 20 Ekim haftası itibariyle 3 trilyon 70 milyar 174 milyon lira oldu. Merkez Bankası haftalık verilerine göre ise yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında yükseliş sürüyor. Verilere göre parite etkisinden arındırılmış olarak yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta 456 milyon dolar arttı. Gerçek kişilerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 451 milyon dolar azalırken tüzel kişilerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 907 milyon dolar yükseldi.
1 Kasım’dan itibaren kredi kartı faizleri artacak
Merkez Bankası’nın politika faizinde 500 baz puanlık artış kararı sonrasında kredi kartı, kredili mevduat hesapları ve ticari kredi faiz oranları için baz alınan referans faiz oranı yükselecek. Bu orana göre hesaplanan faiz üst limitleri de artacak. Merkez Bankası 1 Kasım’dan itibaren devreye girecek olan referans faiz PPK sonrasında açıklıyor. Aylık olarak referans faiz oranının yüzde 3,16’ya çıkması kredi kartı gecikme faizi de aylıkta yüzde 3,71’e yükselmesi bekleniyor. Nakit çekim ve kredili mevduat hesabı faiz oranları da aylık olarak yüzde 4,02’den yüzde 4,47’ye çıkması öngörülüyor. Ticari kredi faizlerinde de üst limit, 1,8’lik kat sayıya göre yüzde 69,3’ten yüzde 83’e yükselmesi 70 bin TL üzeri ihtiyaç kredilerinde de faiz üst sınırı yüzde 77’den yüzde 92,2’ye ulaşması bekleniyor.
UZMANLAR MERKEZ BANKASI KARARINI NASIL YORUMLADI
FAİZ ARTIŞLARINA DEVAM ETMESİ GEREKİYOR
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay: Merkez Bankası’nın kasım ayında faiz artışlarına devam ediyor olması lazım. Dünkü toplantıda yüzde 35 yerine yüzde 37,5 yapsaydı acaba bu program sürecek mi tereddütlerini biraz azaltırdı. Onun için de Merkez Bankası kanununda eskiye dönmek gibi konular önemli, bunlar riski azaltıcı unsurlar olarak öne çıkıyor. Yüzde 35 yapıldı o da doğru yönde bir adım çünkü yüzde 32,5 yapsaydı negatif etki yaratırdı. Ama faiz artışlarının devam etmesi lazım. Merkez Bankası’nın 2024 yıl sonu tahmini yüzde 33, TEPAV yüzde 39 bekliyor, IMF tahmini yüzde 46 seviyesinde. Yüzde 33 düşük kalıyor. O yüzden gelecek ay politika faizini yüzde 40’a getirebilirse daha doğru bir iş yapmış olur fazla gecikmeden. TL mevduat oranının artması için için zorlukları var. Çünkü likidite fazlası var. Mevduat faizlerini aşağı doğru baskılıyor. Likidite fazlası da olmak zorunda çünkü swaplarla döviz alıyor TL veriyor. Ama riski azaltıcı ek adımları atabilse yani TÜİK’in yapısının değişmesi, Merkez Bankası Kanunu’nun değişimi, daha hızlı faiz artışı, yetkililerin para politikaların arkasındayım diye açıklamalar olsa sermaye girişleri başlayabilir. O zaman likidite çıkması azalır. Şu anda yumuşak karın mevduat faizlerinin düşük olması.
SEÇİM ÖNCESİNDE TÜM ADIMLARI ATMAK İSTEYECEK
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: TL mevduat faizleri Merkez Bankası’nın artırdığı faiz oranında artmıyor, hatta geçen hafta düşüş de yaşandı. Mevduat bankalar için elbette bir maliyet ama görünen o ki TCMB, TL mevduata dönüşüm konusunda mutlu değil. Vadesi gelen KKM hesaplarının standart TL mevduata dönüşümüne yönelik yeni hedefler gelebilir. Döviz mevduatına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırılabilir. Kriterleri tutturamayan bankalar da ek menkul kıymet tesisine mecbur olacak. Kasım toplantısında Merkez Bankası’nın politika faizi artışına ara vereceğini zannetmiyorum. Beklentim kasım ayında bir 500 baz puan daha faiz artışı yapılması yönünde. Ama haftaya açıklanacak olan Enflasyon Raporu önemli olacak. 2023 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 33’ü revize ederlerse kasım ayındaki artırım ihtimali kesinleşir. Piyasanın 2024 yılsonu beklentisi yüzde 44-45 seviyelerinde. Reel faiz için buna bakılmasını istiyor ekonomi yönetimi ve revizyon geldiğinde yüzde 35 faiz yeterli olmayacaktır. Öte yandan siyasi ortamın karışabileceği seçim öncesinde faiz artırımları zor olabilir o nedenle artırımlar ne kadar erken yapılırsa ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele konusunda işi kolaylaşır, piyasayı ikna edebilir.
KASIMDA ARA VEREREK BEKLE GÖRE GEÇEBİLİR
Ekonomist İnanç Sözer: TCMB piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizini yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltirken, aylık enflasyon eğiliminde düşüşün başlayacağı ve genel olarak talebin yavaşlayarak dezenflasyonu destekleyeceği söylemi bu ayki karar sonrası yayımlanan notta dikkat çekiyor. Her ne kadar ilk piyasa fiyatlaması nötr gibi olsa da, önümüzdeki günlerde talepteki yavaşlamanın boyutuna ve enflasyona dair jeopolitik ve fiyatlama davranışlarına dair gelişmeler kritik olacak. TCMB bugün son günlerde TL mevduat faizlerindeki düşüşün yeniden artmasını sağlayacak şekilde önümüzdeki günlerde ilave makroihtiyati sıkılaştırma adımı atacağına işaret ediyor. Bu doğrultuda yılın geri kalanında zayıflayan talep ve reel sektörde borç çevrilebilirliği sorunları belirginleşecektir. TCMB’nin iletişim politikasını ve makroihtiyati önlemlerini geliştirmesine olan ihtiyaç gün geçtikçe artarken, küresel çapta riskten kaçış fiyatlamalarının da etkisiyle TL son günlerdeki değer kaybını kademeli olarak sürdürecektir. Mevcut koşullar altında, her ne kadar piyasada faiz artırımlarının devam etmesi beklense de, TCMB’nin faizlerdeki artışa kasımda ara vererek bekle-gör politikasına geçebileceğini öngörüyorum.
JEOPOLİTİK SINAVINI BAŞARIYLA GEÇTİ
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: Politika faizi borç verme olarak bakıldığında 2003 Eylül ayından bu yana en yüksek nominal seviyesine yükselmiş oldu. İktisatçı olarak bizim tepkimiz olumlu. Ortadoğu’da savaş, ekonomide yavaşlama sinyalleri Merkez Bankası’na faiz adımını küçültmek için bir bahane veriyordu. Ancak enflasyon gerçekleşmesi ve beklentiler “daha gidilecek çok yol olduğunu” söylüyordu. Merkez Bankası kolaya kaçmayarak jeopolitik sınavını başarıyla geçti. Güvercin sinyal içermeyen açıklama sonrası 2023 sonu politika faizi tahminimizi %35’ten %40’a yükseltiyoruz. Merkez Bankası bozulan fiyatlama alışkanlıklarını düzeltmek ve %45 civarındaki 12 aylık enflasyon beklentilerini aşağı çekmek için politika faizini muhtemelen daha küçük adımlarla artırmaya devam edecek. Yerel seçimler öncesi 3 ayda sıkılaşmanın etkilerinin inceleneceğini, 2024 genelinde yüzde 40’lık faiz oranının korunacağını düşünüyoruz.