Avrupa siyasi çalkantılar, bazı zayıf ekonomik veriler ve büyüme potansiyelinin gerisinde kaldığına dair uyarılar arasında zor bir yıl geçirdi. Ancak analistler, bu olumsuz görünümün ortasında 2025 yılında dikkat edilmesi gereken bazı parlak noktalar olabileceğini söylüyor. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) geçtiğimiz hafta 2025 yılı için büyüme tahminini %1,1'e düşürmesiyle birlikte Avrupa'da ekonomik büyümenin yakın zamanda hızlanması beklenmiyor. Yine de ECB Başkanı Christine Lagarde, büyümeye yönelik risklerin “aşağı yönlü olmaya devam ettiğini” söylüyor.
Euro Bölgesi’nde GSYH'nin bu yıl %0,8 oranında artması beklenirken, bu oran 2023'ün yıllık %0,4'lük büyüme oranına göre bir iyileşmeye işaret ederken, 2022'nin %3,4'lük büyüme oranından çok uzak. Buna karşılık ABD'li yetkililer bu yıl %2,7 büyüme bekliyor. Euro Bölgesi enflasyonu da sonbaharda kısa bir süreliğine ECB'nin hedefinin altına inerek %1,8'e geriledikten sonra kasım ayında tekrar %2'lik hedefin üzerine çıktı. Yatırımcılar ve ekonomistler bölge için bir sonraki adımın ne olacağını anlamaya çalışırken, Avrupa'nın 2025 beklentilerini değerlendirirken beş önemli nokta üzerinde yoğunlaşıyor.
1- PARA POLİTİKASI
ECB politika yapıcıları geçtiğimiz perşembe günü yılın dördüncü ve son faiz indirimini açıkladı. Piyasalar ECB Yönetim Konseyi’nin 2025'teki ilk politika kararını vermesiyle birlikte 25 baz puanlık bir indirimi daha fi yatlıyor. Yatırım bankası Peel Hunt'ın baş ekonomisti Kallum Pickering'e göre bu yeterince ileri gitmek değil. “Ekonomik mantık 50 baz puanlık hareketlerden yana ama 50 baz puana gideceklerini sanmıyorum” diyen Pickering, ECB’nin tonunu çok şahin bulduğunu belirterek, Avrupa’nın ekonomik sorunlarının arz şoklarından talep yönlü sorunlara kaydığını ve bu durumun altı ay sonra enfl asyonun hala “yapışkan” olacağını şüpheli hale getirdiğini söyledi. Endeks takası verileri, Pickering gibi yatırımcıların çoğunluğunun, ECB’nin şu anda %3 olan temel faiz oranının 2025 ortasına kadar %2'ye düşürülmesini beklediğini, bazılarının ise yılın ikinci yarısında daha fazla indirim beklediğini gösteriyor.
2- GÜVEN SORUNU
Temkinli tüketici, Avrupa'nın bu yıl karşılaştığı pek çok olumsuzluk arasında yer alıyor. Avrupa Komisyonu kasım ayı için yaptığı flaş tahminde, Euro Bölgesi’nde tüketici güveninin bir önceki yıla göre %1,2 puan düştüğünü tespit etti. Bu arada, Avrupa Komisyonu'nun iş dünyası ve tüketici anketlerinden elde edilen bir güven puanı olan ekonomik duyarlılık göstergesi tüm yıl boyunca uzun vadeli ortalamasının altında kaldı ve şu anda 2023'ü bitirdiği noktadan biraz daha düşük. Ancak S&P Global Ratings’in EMEA Baş Ekonomisti Sylvain Broyer, Avrupa’daki para politikası değişikliklerinin, gerileyen güven seviyelerinin artırılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
3- ÇEVRESEL ÜSTÜN PERFORMANS
Longview Economics CEO’su ve baş piyasa stratejisti Chris Watling, Avrupa ekonomileri arasında bir ayrışmaya dikkat çekerek, bazı Avrupa ülkelerinin ekonomik durumlarının düzeleceğini söyledi. Watling bu ayın başlarında “İki ila üç yıllık bir bakış açısıyla, Avrupa iyi zamanlar geçirecek. Güney Avrupa'nın gerçekten heyecan verici olduğunu düşünüyorum” yorumunda bulunarak Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya'ya dikkat çekmişti.
Watling’in bu ülkeler hakkındaki iyimserliği, Avrupa’nın finans piyasalarının 2025'in ilk altı ayında “zorluk çekebileceği” yönündeki uyarılara rağmen ortaya çıkıyor. Avrupa Komisyonu, İspanya GSYH’sinin bu yıl %3 ve 2025'te %2,3 oranında artmasını beklerken, OECD, ülkenin bu yıl tüm OECD ülkeleri arasında üçüncü en güçlü büyümeyi görmesini bekliyor. Yunanistan’ın ekonomik büyümesinin ise 2024'te %2,1 ve 2025'te %2,3 olması bekleniyor.
Watling, “Piyasalarda yılın ilk yarısında bir çatlak oluşmasının en güzel yanı, dünya genelindeki merkez bankalarını faiz oranlarını daha fazla düşürmeye teşvik etmesi ve bize gelecek yılın sonunda, 2026'ya kadar küresel ekonominin yeniden hızlanmasını sağlamasıdır” dedi.
4-GÜMRÜK VERGİLERİ
Avrupa için ufukta bazı iyi haberler görünse de, Trump’ın ikinci başkanlığı ve bununla birlikte gelebilecek gümrük vergileri yeni engeller yaratma potansiyeline sahip. Citi, Avrupa'da Önümüzdeki Yol raporunda %10'luk bir gümrük vergisinin AB GSYH'sini 2026 yılına kadar %0,3 oranında düşürebileceğini, “yeni bir ABD-Çin ticaret savaşının ise Almanya gibi maruz kalan ülkelerde zararı iki katına çıkarabileceğini” belirtmişti. Analistler, “Benzer şekilde misilleme yapılmasının pek olası olmadığını düşünüyoruz. Bu durum, defl asyonist bir şok yaratacaktır" dedi.
5- SİYASİ İSTİKRARSIZLIK
Avrupa, bölgenin en büyük ekonomilerinden ikisi olan Fransa ve Almanya'nın siyasi çalkantılar içinde olması nedeniyle kendi sınırları içinde de siyasi belirsizlikle karşı karşıya.Eski Fransa Başbakanı Michel Barnier bu ayın başlarında görevden alınıp yerine atama yapılırken, Almanya Başbakanı Olaf Scholz pazartesi günü güven oylamasını kaybederek gelecek yılın başlarında seçimlerin yolunu açtı.Deutsche Bank Avrupa Hisse Senedi ve Çapraz Varlık Stratejisi Başkanı Maximilian Uleer, Almanya’daki siyasi belirsizliğin ülkenin tökezleyen ekonomisinde bir toparlanmaya yol açabileceğini söyledi .