ANKARA/EKONOMİ
Merkez Bankası, genel kamuoyuna yönelik iletişim kanalı olan blog sayfası “Merkezin Güncesi”nde, ocak ve şubat aylarında muayene katılım ücretlerinin önce yükseltilip, sonra düşürülmesinin enflasyona (TÜFE) etkisini inceleyen bir analiz yayınladı. Muayene katılım ücretlerinin düşürülmesinin aylık enflasyonu düşürme gayreti olarak yorumlanarak bazı kesimlerce eleştirilmişti. Yayınlanan incelemede, yapılan artış ve düşürme uygulamalarının ocak ayı enflasyonuna 0,56 puan artış yönünde etki ettiği, yeni bir kararla yapılan katılım payı azaltmanın ise şubat enflasyonuna 0,29 puan düşürücü yönde yansıdığı belirlendi. Toplamda ise yıllık enflasyona ocak ayında 0,76 puan, şubat ayında ise 0,34 puan yükseliş etkisi yaptığı kaydedilen çalışmada, buna karşılık genel eğilim olarak sağlık hizmetlerindeki fiyat artışlarının düşme eğiliminde olduğu; düşme eğiliminin ise katkı payını azaltma kararından değil, genel eğilimden kaynaklandığı belirtildi.
Ocak ayında bireylerin kamu hastanelerine başvurmaları halinde ödedikleri katkı payı 6,5 TL’den 30 TL’ye, özel sektör hastanelerine başvurmaları halinde ise 15 TL’den 50 TL’ye yükseltilmiş; ardından Şubat ayında yeniden bir ayarlama yapılarak artışlar ortalamada 10 TL olacak şekilde düşürülmüştü.
Merve Çapan, Orhun Özel, Hakkı Yılmaz tarafından yapılan çalışmada, mevsimsellikten arındırılmış verilerde, Ocak ayındaki TÜFE’ye etkinin 0,4 oranında, çekirdek göstergelerden B ve C endekslerine de ortalamada 0,6 puan artış geldiği, Şubat ayında ise B ve C endekslerinde ortalama 0,1 puanlık düşüş etkisi olduğu hesaplandı. Çalışmada, nihai olarak muayene katılım payı düzenlemesi olmadığı bir durumda oluşan fiyatlarla, düzenleme sonrası gelişme eğiliminin kıyaslandığı analizde, “Burada, ana eğilim göstergelerinde geçen yıla kıyasla net bir iyileşme olduğunu görmekteyiz. Nitekim, geçen yıl şubat ayında ortalama yüzde 4,1 olan ana eğilim göstergeleri, bu yıl şubat ayında ortalama yüzde 2,4 civarında seyrediyor. Bu da bize, yıllık enflasyondaki gerilemenin baz etkilerinden ziyade, ana eğilimdeki düşüşten kaynaklandığını gösteriyor” sonucuna varıldı.