Trump’ın gümrük vergilerinin yarattığı makroekonomik istikrarsızlık ortamında küresel birincil nikel piyasasının bu yıl aşırı arza maruz kalması bekleniyor. Bu da son 1 ayda yüzde 4 gerileyen fiyatları daha da baskılayabilir.
2024’ün yıldız yatırım araçlarından altın için ağırlıklı beklenti fiyatların 2025 yılı sona ermeden ons başına 3.000 dolara çıkacağı yönünde. Ancak rallinin özellikle yılın ikinci yarısında güç kazanacağı tahmin ediliyor.
Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki ikinci döneminin ekonomi gündemine damgasını vurması bekleniyor. Seçilmiş başkanın ABD ithalatına kapsamlı gümrük vergileri getirme tehdidiyle küresel ticaret gerilimleri ufukta beliriyor. Bu yılın odak noktalarından biri ise devam eden enflasyonist baskılar ve ekonomik büyüme görünümüne ilişkin endişeler nedeniyle borçlanma maliyetlerinin daha ne kadar düşürüleceği olacak
2025’te Trump’ın uygulaması beklenen gümrük vergilerinin Avrupa ve Asya’yı içine alan ticaret savaşına dönüşmesi küresel ekonomi için önemli bir risk olarak görülüyor. Bunun olması, bakır ve demir cevheri gibi endüstriyel metalleri zayıflatabilir.
Son birkaç yıldır yavaşlama beklentilerine meydan okuyan ABD ekonomisi, Fed ve dramatik seçim dönemine rağmen tüketici harcamaları sayesinde 2024’te de istikrarını korudu.
Globelink Ünimar Genel Müdürü Fatih Baş, ‘’2025’te küresel ticaretteki gidişatı belirleyecek en önemli gündem maddesi, ABD’deki ikinci Trump döneminde uygulanacak dış ticaret politikaları olacak. Özellikle belli başlı ürün ve ham maddelere getirilecek ek gümrük vergileri hem dış ticaretteki dengeleri değiştirebilir hem de çeşitli emtia fiyatlarında dalgalanmalara sebep olabilir." açıklaması yaptı.
Bu yıl emtia fiyatları; faiz indirimleri, jeopolitik gerilimler, Çin’in emlak krizi ve Trump’ın gümrük duvarlarını yükselteceği beklentisiyle şekillendi. Yılın zayıf halkaları 2025’te de baskı altında kalmaya devam edebilir
Kakao fiyatları, Batı Afrika'da üretimin duraksamasıyla birlikte bu yıl neredeyse üç katına çıktı. Artan hammadde fiyatlarıyla mücadele eden küresel gıda şirketleri ise sentetik bitki kaynaklı moleküllerden tatlandırıcılar gibi farklı seçeneklere yönelmeye çalışıyor.
İkinci bir Donald Trump yönetiminin ABD'de ve küresel olarak tarım sektörünü nasıl etkileyeceği hâlâ belirsiz. Buğday, soya fasulyesi ve mısır üreticileri tedirgin.