Hüseyin GÖKÇE
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile TOBB bünyesindeki 365 oda ve borsa başkanını bir araya getiren TOBB Ekonomi Şurası yıllık ilk toplantısını, birlik merkezinde yaptı. Oda ve borsa başkanları illerinde reel sektörden gelen sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerilerini toplantıda aktardılar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, iş dünyasına etik dışı fiyatlamadan kaçınmaları uyarısında bulunurken, teşvik sisteminde değişiklik mesajı verdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise iş dünyasının finansmana erişimin yanı sıra öngörülebilirlik ve geleceğe dönük yol haritası beklediğini bildirdi.
Ekonomideki yol haritasının iş dünyası ile fikir ve akıl birliği içinde belirlendiğini söyleyen Cevdet Yılmaz, OVP’nin Eylül’ün ilk yarısında açıklanacağını, 12. Kalkınma Planı’nın ise Ekim ayında TBMM’ye sunulacağını bildirdi. Teknik belirsizliğin ekonominin düşmanı olduğunu vurgulayan Cevdet Yılmaz, Meclis çoğunluğunu politika öngörülebilirliğiyle tahkim ederek yola devam edeceklerini aktardı.
Ekonomi yönetiminde TOBB ve üyeleriyle birlikte birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Cevdet Yılmaz, beraber yapılan TOGG’un yetmeyeceğini, benzer yeni projelere ihtiyaç olduğunu belirtti. Dünya ekonomisinin sağlık krizi, ticari gerilim, jeopolitik risk, Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorlu bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Cevdet Yılmaz, bunun da arz/talep dengesini bozduğunu bildirdi.
“Deprem için bütçeden 762 milyar lira harcanacak”
Küresel enflasyon sorunu yanı sıra tedarik zincirinde de bozulmalar başladığını belirten Yılmaz, Türkiye’nin de gelişmelerden olumsuz etkilendiğini ifade etti. Deprem felaketinin yaralarının sarılması için bu yıl bütçeden 762 milyar lira harcanacağı bilgisini veren Yılmaz, yerel yönetim ve sosyal güvenlik harcamalarıyla bu yükün büyüyeceğini söyledi. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın deprem maliyetini 104 milyar dolar hesapladığını ancak yükün bunun üzerinde olmasının beklendiğini dile getiren Cevdet Yılmaz, bazı ekonomik büyüklüklerdeki olumlu gelişmelerden örnekler verdi. Siyasi istikrar ve makroekonomik politikaların etkisiyle Türkiye’nin risk priminin 700 baz puandan 400 seviyesine gerilediğine vurgu yapan Yılmaz, bunun dış kaynağa ulaşımı kolaylaştırdığı gibi, maliyeti de aşağı çektiğini söyledi
“Sıkılaştırmayı üretim ve tüketime farklı uyguluyoruz” Finansmana erişimin kendilerinin de öncelik verdiği konulardan birisi olduğuna değinen Cevdet Yılmaz, “Yeni para politikası çerçevesinde sıkılaştırmadan tüketim ile üretim arasında bariz farklı uygulama yapıyoruz. Tüketimde dengeli yapı yanı sıra üretimi ihracatı destekleyici çerçeve oluşturuluyor. KOBİ’lere de ayrı önem ve öncelik veriyoruz” diye konuştu.
Enflasyonla mücadele ederken, bir taraftan da resesyona düşmeden üretimi koruyarak yolu devam etmek durumunda olduklarını kaydeden Yılmaz, deprem kaynaklı tek seferlik harcamaların yapısal bozulmaya yol açmamakla birlikte, her yıl harcama gerektiren kalemlerin yapısal bozulmaya neden olduğunu dile getirdi.
Bütçe yapısının deprem harcamaları hariç korunmaya çalışıldığını söyleyen Yılmaz, bütçe açığını aşağı çekmek için bazı gelir tedbirlerinin alındığını, bunun tamamlayıcı unsuru olarak da kamu harcamalarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bir çalışma yürüttüğü bilgisini verdi.
“Teşvik sisteminde yenilik düşünüyoruz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, verilen teşviklerin sonuçlarına yönelik özel bir çalışma yapıldığını dile getirirken, etki değerlendirmesiyle hedef odaklı bir sistem üzerinde çalıştıklarını anlattı. Yılmaz, Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın bir çalışması bulunduğunu ve teşvik sisteminde yenilik düşündüklerini ifade etti.
“Kapsamlı bir ihracat destek programı”
Milli Teknoloji Hamlesi ile sanayide teknolojik dönüşümü ve yenilikçilik kapasitesini artırmayı öngördüklerini vurgulayan Yılmaz, ihracatta yüksek teknolojinin payının artırılması için kapsamlı bir ihracat destek programı oluşturulacağını söyledi.
Etik dışı fiyatlama uyarısı
İş dünyasına yönelik beklentilerinden de bahseden Cevdet Yılmaz, “Etik dışı fiyatlama yanı sıra kötümser senaryolara göre pozisyon almaktan kaçınacağınıza inanıyorum” diyerek fiyatlama davranışları konusunda da uyarıda bulundu. Yılmaz, ihracatın menzilini uzatmayı öngördüklerini vurgularken, belirsizlikleri ortadan kaldıracak politika ve yapısal dönüşümün sorunların üstesinden geleceğini ifade etti.
“Enseyi karartmadan mücadelemizi sürdürüyoruz”
Ekonomide yaşanan sıkıntılara rağmen enseyi karartmadan, mücadeleden vaz geçmediklerini belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi hep birlikte daha sağlam temellere kavuşturacaklarına inandıklarını bildirdi. Anadolu’yu sürekli dolaşarak reel sektörden gelen talepleri dinlediğini belirten Hisarcıklıoğlu, bunların başında fi nansmana erişimde yaşanan zorlukların geldiğini kaydetti. KOBİ kredilerinin reel olarak artmamasının, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıdığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, büyümenin bereketinin her sektöre yansıması için uygun fi nansman sağlanması gerektiğini vurguladı.
“Katı işgücü piyasası girişimcileri istihdamdan caydırıyor”
OECD katılık endeksinde, İskandinav ülkeleri dahil en katı işgücü piyasasının Türkiye’de olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Mevzuatımız, daha fazla istihdam sağlayabilecek girişimcileri, adeta bundan caydırır bir halde. İstihdamı cezalandıran değil, ödüllendiren bir yaklaşımla çalışma hayatına bakılmalı” dedi.
“Sanayi arazilerinde kapasite iki katına çıkarılmalı”
Yatırımların önünü açabilmek üzere yatırım yeri sorununun da çözülmesinin önemine işaret eden Rifat Hisarcıklıoğlu, sanayi yatırımlarının ülke yüzölçümü içindeki payının Almanya’da yüzde 4 iken Türkiye’de bu oranın binde 3 olduğunu belirtti. Rakiplerinin onda biri kadar alanda faaliyet göstermesine rağmen küresel rekabette ayakta kalabildiklerini dile getiren Rifat Hisarcıklıoğlu, sanayi arazilerinin kapasitesinin iki katına çıkarılması için bir master plan hazırlanmasını istedi.
“Yeni sanayi havzası önerisi”
Arsa alımı ve bina inşasına ilişkin fi nansman çözümleri geliştirilerek kısıtlı sermayenin daha verimli alanlarda değerlendirilmesinin önünün açılmasını öneren Hisarcıklıoğlu, “Bu kapsamda İç Anadolu- Doğu Akdeniz kuşağında yeni bir sanayi havzası planlanmalı.
Bu yeni sanayi havzasıyla, bir taraftan Marmara’daki yükü azaltabilir, aynı zamanda da yüksek teknoloji yatırımlar için Marmara’da alan açabiliriz” diye konuştu. İş dünyası olarak her şeyden önce öngörülebilirlik ve geleceğe dair yol haritası beklediklerine değinen Rifat Hisarcıklıoğlu, dengeli ve kapsayıcı büyüme için makroekonomide istikrar ve güvenin sağlanması, yapısal reformlara ilişkin somut bir yol haritası ortaya konulmasını istedi.