Dijitalleşme bir yandan tüm sektörleri dönüştürürken, yeni sektörler ve iş alanları da yaratıyor. Yaşanan bu değişim iş gücündeki beyaz yakalıların ve mavi yakalıların iş fırsatlarına erişebilmelerini zorlaştırıyor. Teknoloji ve dijital beceriler sahip olmayan gençlerin iş bulmaları neredeyse imkansız hale gele geliyor. Öte yandan, kuruluşlar aradıkları pozisyonlar için uygun elemanlar bulamadıklarından şikayet ediyorlar. Teknolojik işsizlik kavramı hem çalışanlar hem de işverenler için bir sorun olmaya devam ediyor. Eğitim sistemlerinin dijitalleşme süreçlerine uyum sağlayacak şekilde düzenlenmesi acil bir konu olarak gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
Teknolojik işsizlik, teknoloji kaynaklı işsizlik ve teknolojik işsizlik kaygısı kavramları, makineleşmenin ve otomasyon sistemlerinin insanların iş süreçlerindeki rolünü azaltacağı öngörülerinden kaynaklanıyor. Yapısal bir işsizlik türü olan teknolojik işsizlik, çoğunlukla iş kaybı yaşayacak olmanın kaygı ve endişesi bağlamında ele alınıyor.
GYİAD’ın (Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği) Konda Araştırma ile birlikte gerçekleştirdiği “Dijitalleşen Dünyada Nitelikli Aranan Eleman Fırsatı” başlıklı araştırma teknoloji kaynaklı işsizlik kavramı hakkında çok değerli sonuçlar içeriyor. Konda’nın araştırması, Türkiye’de ara eleman açığının karmaşık bir yapıya sahip bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, kişisel deneyimler ve öngörüler üzerinden teknoloji kaynaklı işsizliği anlamlandırmayı hedefliyor.
“Dijitalleşen Dünyada Nitelikli Aranan Eleman Dijitalleşen Dünyada Nitelikli Aranan Eleman Fırsatı
Araştırması’nın sonuçları teknolojik gelişmelerin yarattığı kaygıyı açıkça ortaya koyuyor.
▶ Türkiye’de toplumun yüzde 35’i almış olduğu eğitimin yaptığı işte gelecekte yetersiz kalacağını düşünüyor.
▶ Teknolojik gelişmelere ayak uydurma ve teknolojinin gelişmesiyle performans olarak gerikalma öngörüsü epey düşük olsa da her 3 kişiden 1’i bunun kaygısını da yaşıyor.
▶ Her 4 kişiden 1’i teknolojik gelişmeler dolayısıyla okulda aldığı eğitimin geçersiz olacağını düşünüyor.
▶ Her 5 kişiden 1’i teknolojik gelişmeler nedeniyle ileride işsiz kalabileceğini düşünüyor.
▶ Her 5 kişiden 1’i teknolojinin gelişmesiyle mesleğinin tamamen ortadan kalkacağını düşünüyor.
Üretim sektöründe teknik becerilere sahip nitelikli ara eleman açığı derinleşiyor
Türkiye işgücü piyasasında dijital dönüşüm ve mesleki eğitim arasındaki uyumsuzluk, nitelikli aranan eleman sorununun kökeninde yatan temel dinamiklerden biri olarak öne çıkıyor. KONDA - GYİAD’ın kapsamlı araştırması, eğitim sistemindeki eksiklikler, toplumdaki meslek algısı ve dijitalleşmenin istihdama etkilerini somut verilerle gözler önüne seriyor. GYİAD İstihdam Çalışma Grubu Eş Başkanı Cumali Çetinkaya raporun ayrıntıları ve çözüm önerileri hakkında şunları söylüyor:
■ Türkiye’deki mevcut işgücünün mesleki eğitim durumu nedir?
Ülkemizde çalışan her 2 kişiden 1’i mesleki eğitim sahibi. Çalışan kesimin yüzde 53’ü eğitimini aldığı alanda çalışıyor. Yüzde 39’u ise eğitimiyle ilişkili olmayan işlerde yer alıyor. Ayrıca, her 5 çalışandan 2’si eğitim aldığı alandan farklı bir mesleğe sahip bulunuyor.
Mesleki eğitimde uygulamalı derslerin yanında teorik derslerin yetersizliği, nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasında önemli bir engel olarak öne çıkıyor.
■ Toplumdaki meslek algısı nasıl?
Gençler, daha iyi yaşam koşulları beklentisiyle beyaz yakalı pozisyonlara yöneliyor. Bunun sonucunda, üretim sektöründe gerekli teknik becerilere sahip nitelikli ara eleman açığı derinleşiyor.
İşverenler, nitelikli eleman açığını en çok; yeterli maaş, cazip çalışma koşulları ve yaşam standardı sağlayamamalarına bağlıyor. Meslek algısındaki dengesizlikler, özellikle mavi yakalı alanlarda işgücü sıkıntısının yaşanacağını ortaya koyuyor.
■ Dijitalleşmenin gelecekte istihdama etkileri ne olacak?
Araştırmaya göre, çalışan her 5 kişiden 4’ü işlerinde teknolojiyi aktif olarak kullanıyor ve gelecekte bu oran daha da artacak. Veriler, her 5 kişiden 1’inin dijitalleşmenin işini kaybettireceği endişesini taşıdığını gösteriyor. Bu çelişki, dijital dönüşüm sürecinde sürekli güncellenen becerilerin ve işverenlerin stratejik adımlar atmasının gerekliliğini işaret ediyor. Doğru politikalar ve sürekli dijital eğitim programlarıyla, dijitalleşmenin yaratabileceği riskler, nitelikli ara eleman ihtiyacına dönüşebilecek bir fırsata evrilebilir.
■ Ara eleman sorununun çözümü için önerileriniz nedir?
Son 20 yılda, ülkemizde üniversite mezunu oranları gözle görülür şekilde arttı. Bu artış, işgücü piyasasında dengesizliklere yol açsa da; doğru yönlendirildiğinde nitelikli iş gücü potansiyelinin değerlendirilmesi açısından büyük bir fırsat oluşturabilir.
Üniversite mezunlarının dijitalleşmenin getirdiği yeni iş alanlarına adapte edilebilmesi için mesleki eğitimle desteklenmesi, hem işverenlerin ihtiyaçlarına cevap verecek hem de gençlerin kariyer beklentilerini karşılayacak bir sistemin kurulmasına olanak tanıyacaktır. Bu bağlamda, üniversite mezunu artışının doğru politika ve eğitim modelleriyle desteklenmesi, ara eleman sorununu çözmede önemli bir fırsata dönüşebilir.
■ Hangi adımlar atılmalı?
Nitelikli mesleki eğitimde yapılacak reformların yanı sıra yükseköğrenim görmüş iş gücünün doğru stratejik planlamalarla değerlendirilmesi önceliklendirilmeli. Devlet, işverenler, sivil toplum kuruluşları ve eğitim kurumlarının ortak çabalarıyla, dijital dönüşüm sürecinde ara eleman sorununu hafifl etecek ve geleceğin işgücü piyasasını güçlendirecek adımlar atılabilir.