Bölgesel ve uluslararası güçlerin vekalet savaş alanı haline gelen yıkıcı bir iç savaşla fiilen parçalanan Suriye’de bir dönem kapandı. Baas Partisi'nin 61 yıllık iktidarı, 2011 yılında başlayan iç savaş ve onu izleyen istikrarsızlık döneminin ardından El Kaide’den ayrılan radikal İslamcı Heyet Tahrir eşŞam (HTŞ) örgütü öncülüğündeki cihadçı grupların 27 Kasım'da başlattıkları silahlı operasyonla son buldu. 24 yıldan bu yana Suriye Devlet Başkanlığı’nı yürüten Beşar Esad ise, HTŞ’nin başkent Şam’a ulaşmasının ardından ülkeden ayrıldı. Suriye Ordu Komutanlığı, “Esad'ın yönetiminin sona erdiği”ni açıklarken, Başbakan Muhammed el Celali, “Suriye halkı tarafından seçilen herhangi bir liderlikle” işbirliği yapmaya hazır olduğunu duyurdu. Öte yandan Suriye Milli Ordusu (SMO) da terör örgütü PKK/ YPG kontrolündeki Münbiç’i ele geçirdi. İsrail ordusu (IDF) ise, Golan Tepeleri ve Suriye ile arasındaki tampon bölgeye kuvvet gönderdiğini açıkladı. Bazı kaynaklar, İsrail tanklarının Golan tepelerinden Suriye'nin Kuneytra bölgesindeki El Hamdiye'ye girdiğini bildirdi.
“Suriye’nin toprak bütünlüğü önemli”
Suriye'de 13 yılı geçen iç savaşın ardından yeni bir döneme giriliyor. BM’nin “terör örgütleri” listesindeki Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalif grupların Humus'un ardından başkent Şam'a da girmesiyle rejim çöktü. Muhalifl er, televizyondan yayınlanan bildiride "Esad rejimini devirdikleri ve Şam'ı kurtardıklarını" duyurdu.
İddialara göre Devlet Başkanı Beşar Esad da başkent Şam'dan kaçtı. Suriye'deki muhalif koalisyonu, "Suriye devrimi onlarca yıllık zulüm ve baskıyı kırdı, 'Büyük Suriye' için yeni bir doğum yarattı" şeklinde konuştu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise ABD Başkanı Joe Biden ve ekibinin Suriye’deki olağanüstü durumu yakından takip ettiği ve sahadaki yerel ortaklarıyla sürekli iletişim halinde olduğu bildirildi. Pentagon açıklamasında Suriye'deki tüm tarafların sivilleri koruması gerektiği vurgulanırken, "Güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için bölge ülkeleriyle temas halindeyiz" ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası basında en büyük kaybedenlerin Rusya ve İran olduğu yazıldı. Esad’ın en büyük müttefiklerinden Rusya, konuyla ilgili yaptığı ilk açıklamada, “Esad ülkeyi terk etti. Suriye’deki Rus üslerinde yüksek alarm durumu ilan edildi” ifadelerine yer verdi.
Rusya’da üst düzey bir milletvekili "Suriyeliler topyekün iç savaşla kendileri mücadele etmek zorunda" ifadelerini kullandı. Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Çin, Suriye'deki durumu yakından izlemektedir. Ülkenin en kısa zamanda istikrara dönmesini umuyoruz" denildi.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu da Esad yönetiminin düşmesinin İsrail'in İran ve Hizbullah'a indirdiği darbelerin doğrudan bir sonucu olduğunu ileri sürdü. Suriye Milli Ordusu (SMO), Özgürlük Şafağı Operasyonu'nu, Tel Rıfat'tan sonra Münbiç'te de sürdürüyor.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, PKK/YPG’nin 2016 yılında işgal ettiği Münbiç'in yüzde 80'ini kontrol altına alan SMO kentin örgütün elinden alınması için hem havadan hem karadan müdahale ediyor. Münbiç içinde de Araplar, terör örgütü PKK/ YPG'ye karşı ayaklandı. Halk, ilçe hapishanesinde örgüt tarafından alıkonulan kişileri serbest bıraktı. 1 Aralık'ta başlatılan operasyonun ilk gününde Tel Rıfat ilçe merkezi, terör örgütü PKK/YPG'den temizlenmişti.