Yener KARADENİZ
Kahramanmaraş depreminin üzerinden 1 ayı aşkın bir süre geçerken bölgede faaliyet gösteren üretim tesislerinde de toparlanma başladı. Ağır hasar alan yüzde 10’luk kısmında dışında kalan tesislerde çalışanların yüzde 30’u işlerine geri dönerken bu oranın birkaç haftada yüzde 50 seviyesine çıkması bekleniyor. Depremin ardından bölgeden yoğun göç gerçekleştiğini ve bölge nüfusunda küçülmenin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, bu noktada tersine göçün cazip hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi. Öksüz, maaş, enerji, vergi ve uzun vadeli kredi gibi alanlarda destek taleplerini yineledi.
İTHİB ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliğiyle İTKİB Fuarcılık A.Ş. tarafından 3’üncüsü düzenlenen Texhibition İstanbul Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı, önceki gün kapılarını açtı. Resmi açılış töreni gerçekleşmeyen fuara deprem bölgesinden firmalar da yer aldı. 400’ün üzerinde firmanın katılım sağladığı ve 15 bin metrekare alanda organize edilen fuarda 1 milyar dolarlık iş hacmi bekleniyor. Bugün sona erecek fuarın ilk günü beraberindeki heyet ile stantları dolaşan İTHİB Başkanı Öksüz, stant ziyareti sonrası basın mensupları ile bir araya gelerek deprem bölgesindeki son durum ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ağır hasarlılar için 2 yıl lazım Kahramanmaraş, şehrin sanayi odası verilerine göre 500’e yakın tekstil ve giyim şirketini bünyesinde bulunduruyor. Şehrin sadece pamuk ipliği üretimindeki payı yüzde 50 civarında. Öksüz, bölge tesislerinde hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını ve tesislerin yaklaşık yüzde 10’unun ağır hasar aldığını belirterek kalanların ise faaliyetlerine başladığını anlattı. Makine ve binası hasar almayan tesislerde çalışanların yüzde 30’u işe döndü. Birkaç hafta içinde bu oranın yüzde 50’ye çıkmasını bekliyoruz. Az ve orta hasarlı tesislerde 2-3 ay içinde devreye girer. Ağır hasarlı olanlarda ise en az 2 yıl gerekebilir” diye konuştu.
İşveren de yaralı
Deprem sonrası bölgeden yoğun bir göç yaşanmıştı. Şehir nüfusunun yarısı bölgeyi terk etmiş, önemli bir kısmı da köylere yerleşmişti. Bölgenin eski kapasitesine ulaşması için işçi ve işveren desteklerine dikkat çeken ve bu kapsamda tersine göçün teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Öksüz, bu noktada çalışanlara maaş desteği taleplerini de yineleyerek, “Biz istiyoruz ki çalışanlar da daha fazla kazansın. Bir maaş işveren bir ya da yarım maaş da devletten olacak şekilde cazip bir hale gelsin ki insanlar da tekrar şehirlerine yerleşsin. Bunlarda vergi kesintisi yapılmasın mesela 2-3 yıl. Tesislere enerji destekleri verilebilir. İşveren de yaralı bu dönemde. Bir şeyler yapmak, oraların yapısını bozmamak şart. Çünkü buralar özellikle çok Suriye’den göç alan bölgeler. Demografik yapıyı korumak önemli. İnsanlar dönmezse demografik yapı da bozulur” dedi.
Tesislere psikolojik danışmanlık birimi
Öksüz, dönüşler başlasa da nüfusta küçülme beklediklerini dile getirdi. İşe dönen çalışanlar için psikolojik desteğin önemine de dikkat çeken Öksüz, “Bir taraftan da o konuda da çalışmalar yapıyoruz. Psikolojik destek birimleri gündemimizde” dedi. Bölgede bir diğer sorun da sigorta konusu. Üretim tesislerinde yapılan sigortalarda yüzde 22 civarında olan muafiyeti hatırlatan Öksüz, “İnsanların zararını sigortadan tam anlamıyla karşılaması mümkün değil. Yüzde 78’e geliyor. Bizim orada muafiyet kısmının karşılanması yönünde bir destek talebimiz olmuştu. Henüz bir karar yok. Bekliyoruz” diye konuştu. Deprem sonrası endişe duyulan başka bir konu ise siparişlerin durumu idi. Doğal afetlerin mücbir sebep kapsamına girdiğini hatırlatan Ahmet Öksüz, öte yandan alıcıların da gecikmeleri anlayışla karşıladığını, herhangi bir iptal yaşanmadığını aktardı.
“Çöken tesislerin inşası için uzun vadeli kredi alamıyoruz”
Depremde tesislerin yüzde 10’unun ağır hasar aldığını dile getiren Ahmet Öksüz, “Onları yerinde yeniden inşa edemezsiniz, yeniden başka yerlerde inşa edilmesi, onun için de 5-10 yıllık uzun vadeli ve ödemesiz dönemi olan krediler lazım. Şu an bunları almıyorsunuz. Ya bırakın faizsizi tamam ticari bankadır, özel bankadır. En azından politika faiziyle uzat bari. Yani o konuda destek bekliyoruz. Merkez Bankası başkanımızla toplantımız vardı, orada da söyledim. Yani bunu bizim söylememize bile gerek olmadan yapmaları lazım” ifadelerini kullandı.
Çürük tesisler mühürlenmeli, diğerleri güçlendirilmeli
Bundan sonraki dönemde olası deprem ihtimallerine karşı bütün konutların ve fabrikaların elden geçirilmesi gerektiğini, burada da devletin daha katı olması gerektiğini vurgulayan Ahmet Öksüz, “Çürükse bir şekilde mühürlenmesi lazım. Güçlendirmeyle de baya bir yol alabiliyorsunuz. Bizim mesela sonradan satın aldığımız bir fabrika güçlendirme yaptığımız alan sapasağlam kalırken güçlendirme yaptığımız taraf tamamen çöktü. Güçlendirme, hasar alırsa harcayacağının en fazla yüzde 1-2’sidir en çok” dedi.