Mehmet KARA
Türkiye’de, adında enerji kelimesi geçen çok sayıda sektörel örgütlenmeye 9 Ocak 2020 tarihinde bir yenisi daha eklenmişti: Enerjide Dijitalleşme Derneği, kısa adıyla EDİDER. Ancak kuruluşunun hemen ardından gelen pandemi süreci yüzünden fiziki ortamlarda EDİDER adını duymak ve görmek pek mümkün olmadı. Ancak dernek boş durmadı, adına da yakışır şekilde dijital ortamda etkinlikler yapmaktan geri durmadı. Zaten pandemi şartları hemen herkesi dijital yaşama daha hızlı uyum sağlamaya zorlamıştı. EDİDER Cumhuriyetin 100. Yılına girilirken yeni bir yönetimle, yeni bir hamleye hazırlanıyordu. Bu amaçla 4 Şubat 2023 tarihinde Olağanüstü Genel Kurulu’nu yaparak yeni yönetimini ve yeni hedefl erini belirlemişti ki bu kez Kahramanmaraş merkezli depremler yaşandı.
Yeni EDİDER yönetimi de tüm sektörel kuruluşlarda olduğu gibi, depremin yol açtığı yıkımla başa çıkmak için üzerlerine düşeni yerine getirmeye yoğunlaştı. Tabii depremden alınacak dersler ve bu konuda alınacak ileriye yönelik önlemlerle ilgili tüm çalışmalardaki ortak paydalardan birini dijitalleşmenin oluşturması, EDİ- DER’in önüne önemli görevler koyuyor. Peki nedir enerjide dijitalleşme ve önemi nereden kaynaklanıyor? EDİDER Başkanı Elif Düşmez Tek, Ekonomi ve Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.
Sektörde çok sayıda dernek varken, neden yeni bir tane daha kuruldu?
Aslında haklısınız ve çok güzel bir soru bu. Evet, çok sayıda dernek var ama bunlar değer zincirinin belirli alanlanında faaliyet gösteriyor. Elektrik, gaz ve petrol alanlarında üretim, dağıtım ve ticaret şirketlerinin oluşturduğu yapılar, güneş, rüzgar, biyokütle ve jeotermal ile ilgili dernekler, elektrikli araçlara yoğunlaşanlar gibi çok sayıda kuruluş var. Biz EDİDER olarak tüm bu dikeyde faaliyet gösteren dernekleri yatayda kesen bir alandayız. Çünkü dijitalleşme sektörün bütün bu alt kolları için çok kritik bir konu. Ve bizim hedefimiz, amacımız, işbirlikleri ile birlikte tüm sektöre hizmet edecek çözümler geliştirip ortaya koymak. Misyonumuz dijital teknolojilerin enerji sektöründe yaygın kullanımını sağlamak için paydaşlar arasında katalizör ve ilham kaynağı olmak.
Dijitalleşme enerjide ne kazandıracak?
Bir kere enerjide dijitalleşme uzaktan arıza tespiti ve erken müdahale gibi daha önce yapamadıklarımızı yapar hale getiriyor bizi. Bir de yıkıcı etki özelliği var ki, dijitalleşme sayesinde yeni iş modelleri ortaya çıkartabiliyorsunuz. Mesela en basit iş modeli şudur, enerjiyi tedarik edip karşısında bir ücret alırsınız. Ama dijital teknolojilerle santrallerin üretimini takip ederken arz talep dengelemesini daha etkin yapabilir, üretici ve tüketici tarafl ara değer katabilirsiniz. Yani geleneksel oyunculara rakip yeni oyuncular ortaya çıkabiliyor. Bu da yıkıcı etki dediğimiz konu. Ayrıca rekabet unsuru çok daha etkin bir noktaya geliyor.
Dijitalleşmesek ölür müyüz?
Biliyorsunuz, iklim değişikliği ile mücadele etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde insanoğlunu sürdürülebilir bir gelecek beklemiyor. Enerji dönüşümü çok önemli çünkü karbondioksit emisyonlarının çok büyük bir kısmını, üçte ikisi gibi bir bölümü enerji sektörü kaynaklı. Demek ki enerji sektörünü dönüştürmemiz gerekiyor.
Dijitalleşmeden dönüşsek olmaz mı?
Dijitalleşmeden bunu yapamayız. Çünkü yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru doğru geçiş yapmamız şart. Bu bir numaralı dönüşüm. İkincisi enerji tüketimini elektrik ağırlıklı hale getirmek. Elektrikli araçlar da bunu hızlandıran bir unsur. Elektrik üretim birimleri yenilenebilir kaynaklara doğru yönelirken aynı zamanda daha küçük kurulu güçlere doğru da kayıyor. Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir ama aynı zamanda kesintili kaynakların daha çok devreye girmesi, daha fazla üretim birimi, daha fazla tüketim noktası demek. Elektrikli araçların da şebekeye entegre olması, ne kadar büyük bir dengesizliğe sebep olabilir düşünün. Dengeleme için depolama tesisleri ve bununla birlikte elektrik şebekelerinde çift yönlü bir akıştan söz ediyoruz.
İş giderek karmaşıklaşıyor yani…
Evet. Hatta bu sorunuza cevap da olbilecek bir istatistik paylaşmak isterim. Avrupa elektrik şebekesine 2025 yılı itibariyle her sene 36 milyon yeni bileşenin dahil olması, bu sayının 2030 yılı itibariyle yılda 89 milyona çıkması bekleniyor. Yani bu sayıda üretim, tüketim veya depolama noktası şebekeye entegre olacak. Demek ki, ileride şebekeyi yönetmek çok daha zorlaşacak.
Neden ve nasıl bir zorluk bu?
Şunu söyleyebilirim. İleride yapay zeka uygulamaları olmadan şu anda kullandığımız teknolojilerle şebekeyi işletmek mümkün olamayacak. O yüzden enerjide dijitalleşme, yapay zeka, büyük veri, nesnelerin interneti, gelişmiş sayaç altyapıları demek. Bunlar hep dijitalleşme ve teknoloji bileşenleri, bunlar olmadan biz şebekeyi yönetemeyeceğiz.
O halde dijitalleşme bir tercih değil zorunluluk, öyle mi?
Evet, tam da öyle. Eğer biz sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek ve enerji dönüşümünü başarmak istiyorsak, tüm bu dönüşümü yaşamak ve geleceğin enerji şebekesine doğru evrilmemiz gerekiyor. O anlamda da enerjide dijitalleşme mutlaka kafa yormamız, odaklanmamız gereken bir nokta. Evet, sorunuzda ifade ettiğiniz gibi, tekrar edeyim, bu bir tercih değil, bir zorunluluk.
Türkiye’de bu konuda neler yapıldı, yapılıyor?
Bu alanda birçok konu paralel şekilde devam ediyor. Yenilenebilir enerji santralleri yayılıyor, ki daha da artmalı. Elektrikli araçlar yaygınlaşıyor, Türkiye de kendi elektrikli aracını üretme noktasına geldi. Bu araçlara yönelik şarj altyapısı gelişiyor. Elektrik ve gaz dağıtım şirketleri daha etkin ve verimli şebekeler için veri toplayan altyapılar kuruyor, yatırımlar yapıyor. Pek çok konvansiyonel şirket ve çok sayıda startup bu yeni veriler üzerinden nasıl değer yaratabiliriz diye çalışıyor. Şunu da belirtmekte fayda var, enerji sektörünü düzenleyen kurum EPDK da dijitalleşme konusunun önemini gördü Dijital Dönüşüm Dairesi’ni kurdu. Akıllı ulaşımı, akıllı aydınlatmayı, elektrikli araç şarj ağını, elektrik ve gaz şebekelerini düşündüğünüzde, tüm tarafl arın birlikte çalışmaları gerekiyor.
DİJİTALLEŞME AFETLERE KARŞI NE SAĞLAR?
EDİDER Başkanı Elif Düşmez Tek, enerjide dijitalleşmenin, depremlerin yıkıcı etkisine karşı işe yarayıp yaramayacağı sorusuna şu karşılığı verdi: “Bir kriz ortamında şirketin çalışanları da zarar görebilir, öyle olmasa bile aileleriyle ilgilenmek zorunda kalabilir. O yüzden en kritik konu, böylesi durumlarda şirketin faaliyetlerini yerine getirebilecek insan kaynağı çok önemli. Bunun dijitalleşmeyle ilgisine gelirsek, eğer siz çok manuel süreçler yürütüyorsanız şebekenizi, işletmenizi, altyapınızı ayağa kaldırmanız zor. Ama başka bölgelerden gelecek benzeri yetkinlikte insan kaynağıyla dijital sistemleri kesintisiz şekilde işler halde tutmak mümkün olabilir.
KADINLARI ENERJİDE DAHA ETKİN KILMANIN YOLU
Elif Düşmez Tek, dijitalleşmenin kadınların enerji sektöründe daha etkin pozisyonlara gelmesinin de önünü açacağı görüşünde ve bunu şu sözleriyle ifade ediyor: “Elektrik dağıtım ve perakende satış şirketlerinden hiç birinde kadın CEO yok. Tabii kadınlar da pek tercih etmiyor. Oysa kadınların varlığının her sektöre ve şirkete değer kattığını birçok bağımsız çalışma söylüyor. Daha önce yaptığımız bir çalışma, enerji sektöründe kadınların gerçekten iyi eğitimli olduklarını göstermişti bize. Birçoğunun mühendislik altyapıları var. Fakat operasyonel tarafl ardan daha çok destek tarafında, örneğin müşteri ilişkileri tarafında, hukuk birimlerinde, iletişim tarafında yer alıyorlar. Burada bir değişim yaratmakta fayda var. Enerjide dijitalleşme kadınların sektöre daha fazla değer katmalarını da mümkün kılacaktır.”
EDİDER’DE YENİ YÖNETİM GÖREV DAĞILIMINI YAPTI
Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) Başkanlığı’na Elif Düşmez Tek getirilirken, Alper Terciyanlı Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) Olağanüstü Genel Kurulu Ankara’da toplandı. Toplantıda derneğin gerçekleştirilen faaliyetleri ile gerçekleştirebileceği çalışmalara dair görüş alışverişinde ve değerlendirmelerde bulunuldu. Genel Kurul’da EDİDER’in yeni yönetimi de belirlendi. 2023- 2026 döneminde görev yapacak EDİDER Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu:
- Elif Düşmez Tek, Başkan
- Alper Terciyanlı, Başkan Yardımcısı
- Tuncay Küçükpehlivan, Sayman
- Ali Erman Aytac, Üye
- Elif Akkaya, Üye
- Mehmet Fırat, Üye
- Mehmet Kocaoğlu, Üye
- Mehmet Uçansoy, Üye
- Mustafa Ensari, Üye
- Necati Ergin, Üye
- Necmi Aktuğ Çağlar, Üye