Abdullah SÖNMEZ
Yaşanan depremle yıkılan ve hasar gören binaların fazla olması, yapıların depreme dayanıklılığı konusunu Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri haline getirdi. Ülke genelinde özellikle eski binalarda yaşayanların tedirginliğinin arttığını ve bina dayanıklılık testi yaptırmak için arayışa girdiklerini söyleyen Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Şubesi Başkanı Yasin Uğur Arıkan, bu durumu fırsata çevirmek isteyenlere karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Riskli yapı tespitinde mutlaka Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca yetkili lisanslı kuruluşların tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Arıkan, “Yapılarda sıva çatlağı ya da dış cephedeki ufak problemler gibi yapısal olmayan sorunları ciddi kusur olarak değerlendirip bundan dolayı yapıların güçlendirilmesi gerektiğini iddia eden şahıs ve kurumlara itibar edilmemeli . Bu konuda mutlaka riskli yapı lisans belgesini haiz, gerekli akreditasyonları sağlamış, karot veya diğer hasarlı hasarsız testleri yapmaya yetkili kurumlara başvurulmalıdır. Bu kurumlara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden ulaşabilirler” dedi.
Yapı denetimli binaların yönetmeliğe uygun yapıldığı takdirde güvenli olduğunu açıklayan Yasin Uğur Arıkan, yaşanan büyük depremler, malzeme yorulması ya da zamanla kaynaklanan korozyondan dolayı yapıların bu güvenilirliklerini bir parça kaybetmiş olabileceği bilgisini paylaşarak bu durumdaki binaların kontrol edilmesinin faydalı olduğunu aktardı. 2021 yılında ilave kat atılması ve kolon kesilmesi gibi statik aykırılıkları engellemek amacıyla Bina Kimlik Sistemi’nin hayata geçirildiğini hatırlatan Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Binalara iskân verildikten sonra her 5 yılda bir bakanlık tarafından denetlenmesine yönelik bir uygulama başlatılmıştı. Aradan yaklaşık 2 yıllık bir süre geçti. Birkaç yıl içerisinde bu binaların üzerinde herhangi bir tahribat yapılıp yapılmadığına yönelik denetimler başlayacak. Bu sistem doğru uygulandığı takdirde olası depremlerde yıkımın bir nebze de olsa önüne geçilir”