MEHMET KAYA
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2024’te uygulanacak asgari ücreti belirlemek için ikinci toplantısını yaptı. Toplantıda beklentinin aksine taraflardan herhangi bir ücret önerisi gelmedi. TÜRK-İŞ heyetine başkanlık eden Genel Sekreter Ramazan Ağar, “Bu hafta sonuca ulaşmak istiyoruz” dedi. Ağar, toplantıda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TÜİK’in rapor sunduğunu ancak geçim şartlarına yönelik herhangi bir tutar beyan etmediklerini söyledi. Bu toplantıda TÜİK’in geçim şartlarına konu harcama grubuna yönelik olarak bir fiyat artışı raporu sunması da bekleniyordu. Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş’ın başkanlık ettiği ikinci toplantıya, işçi heyetine TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ve işveren heyetine TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç başkanlık etti.
Ramazan Ağar, yeni bir toplantı tarihi belirlenmediğini kaydederek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşerek bir toplantı tarihi belirleyeceğini açıkladı. Ağar, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, “Tahmin ediyorum görüşmeler süratle devam edecek. Çünkü yıl sonuna da yaklaştık. Kısa zaman içinde bir mutabakata varılarak bitirilmesini arzu ediyoruz ama rakam belli olmadığından dolayı bir şey söyleme imkanımız yok. Zaten geçim şartları belli.” dedi.
Ağar, geçim şartlarının göz önüne alınarak bir öneri gelmesi halinde tam mutabakatla sonuca ulaşılabileceğini vurgulayarak, işçi kesimi olarak bir ücret ya da kriter sunmayacaklarını, ilk telifin işveren ya da hükümetçe verilmesi gerektiğini kaydetti. Ramazan Ağar, “Bunun belirleyicisi hükümet olacak. Hükümetin ve işverenin bu konuda yaklaşımı güzel olursa tahmin ediyorum üçlü mutabakat ile bu sonuca gideriz diye düşünüyoruz. Şu anda mutabakat olur mu olmaz mı demenin anlamı yok, çünkü ortada bir rakam yok. Başkanımızla, hükümetle görüşerek kısa zamanda bir konuca gitmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
İŞVEREN “KAYITDIŞILIKTAN” YAKINDI
Öteyandan, EKONOMİ’nin edindiği bilgilere göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TÜİK, genel ekonomik duruma yönelik ve makroekonomik görünümü sunmakla yetindi. Özellikle TÜİK’in asgari ücretin artışına konu olabilecek enflasyon ve geçim şartlarına yönelik fiyat gelişmeleri hakkında herhangi bir sunum yapmadığı, makroekonomik verileri tekrarladığı belirtildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcisinin de Orta Vadeli Program hedeflerini aktardığı öğrenildi. Toplantıda, işgücü verilerine yönelik olarak bölümde kayıt dışı çalışmaya ilişkin sayılar da sunuldu. İşveren tarafının, sendikalı işyerlerinin kayıtlı ve güvenli çalışmasını vurgulayarak, yüksek sayıdaki kayıt dışı çalışmaya hükümetin ivedilikle müdahale etmesi gerektiğini söylediği belirtildi.
“SOFRADAN AÇ KALKMAK İSTEMİYORUZ”
Toplantıda, TÜRK-İŞ heyetindeki işçiler de söz aldı. Heyetteki bir işçinin, çocuklarının kendisine “peynire küstük mü” diye sorduğunu aktardığı ve “Çarşı pazara çıkamıyoruz. Soframızdan aç kalkmak istemiyoruz, çocuklarımız gözümüzün içine bakıyor” dediği kaydedildi.
SİYASETÇİLERE GELİR VERGİSİ MEKTUBU
TÜRK-İŞ, hükümet ve muhalefete mektup göndererek, ücretlilerin yıl içinde gelirinin azalmasına yol açan gelir vergisinin hesaplamasında ve tarifedeki gelir tutarlarında düzenleme yapılmasını talep etti. Uzun süredir işçi ve işverenler tarafından gündeme getirilen gelir vergisi, asgari ücret görüşmelerinde de önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Genel Başkan Ergün Atalay ve Genel Sekreter Pevrul Kavlak imzasıyla gönderilen TÜRK-İŞ mektubunda, sadece gelir vergisinin kesildiği yıllık gelir düzeyinin yüksek oranlı artırılması değil, teknik olarak ücretlerin azalmasına yol açan, vergi yükünü artıran matrahta da düzenleme yapılması istendi. Mektupta, “Türkiye’de tüm istisna uygulamalarında istisna tutulan tutar vergi matrahına eklenmiyor ancak asgari ücret istisnası tutarı haksız ve adaletsiz şekilde kümülatif vergi matrahına ekleniyor. Bu da ücret gelirlerinde ağır vergi yüküne sebep oluyor” eleştirisine yer verilerek asgari ücrete kamu desteğinin matraha dahil edilmemesi istendi. Mektupta ayrıca, sağlık, eğitim, yol, kira ve ısınma gibi giderler için yapılan ödemelerin de gelir ve SGK matrahı hesaplanırken safi gelir oluşacak şekilde düşülmesine imkan verilmesi talep edildi.
YÜZDE 27’LİK DİLİME BİLE GİREN VAR
Mektupta, 2022’den itibaren başlatılan asgari ücrete kadar olan tutarların gelir vergisi dışı tutulma uygulamasının vergi adaletini sağlamada yetersiz kaldığı belirtildi. İstisna tutulan asgari ücrete kadar olan gelirlerdeki vergi istisna tutarının takip eden aylarda vergi matrahına eklenmesi nedeniyle, yıl içinde ilk yüzde 15’lik gelir vergisine tabi gelirin aşıldığını ve yüzde 20, hatta yüzde 27’lik dilime çıkarak yüksek vergi ödenmek zorunda kalındığı belirtilen mektupta, bu konuda teknik düzenleme istendi.
GELİR VERGİSİ TARİFESİ DÜZELTİLMELİ
Mektupta ayrıca gelir vergisi tarifesinde de düzenleme talep edildi. Asgari ücretin 1999- 2023 arasında 143 kat artmasına karşılık, gelir vergisi tarifesinin birinci diliminin sadece 35 kat arttığı hatırlatılan mektupta, “2010 yılı ve öncesinde asgari ücret üzerinden gelir elde eden bir çalışan ikinci vergi dilimine hiç girmemekte ve ücretinden kesilen gelir vergisi oranı hiç artmamaktaydı. 2011 yılı itibariyle asgari ücretliler ikinci vergi dilimine tabi olmuştur. Asgari ücretteki artış ile gelir vergisi ilk dilimi tutarındaki artış paralel seyretmemiş ve bu nedenle asgari ücretliler her yıl daha yüksek oranla gelir vergisi ödemek durumunda kalmıştır” denildi.
Gelir vergisi tarifesinin ilk diliminin hesabında, fazla mesai, yol, yemek, yakacak yardımları gibi ek kazançların da dikkate alınarak asgari ücret brüt tutarının belirli bir miktar üzerine çıkacak şekilde ayarlanması istendi.
Mektupta, ücretler başta olmak üzere, çok sayıda stopaj yoluyla alınan verginin olduğu hatırlatılarak, oransal stopaj kesilmesinin durdurularak, sabit stopaja geçilmesi istendi.
SAFİ GELİR VERGİLENSİN
Mektupta, çeşitli dönemler gündeme gelen gelir vergisine yönelik safi gelir hesabına geçilmesi uygulamasına da dikkat çekilerek, yemek, yol, sağlık, eğitim, kira, ısınma gibi temel ihtiyaçlar ve sosyal yardım kalemlerinin elde edilen kazançtan düşülmesi ve düşüldükten sonra vergi ve SGK primi hesaplanması talep edildi. Ücretliler dışında tüm gelir vergisi hesabının bu yolla yapıldığı hatırlatıldı.