İMAM GÜNEŞ
Yaklaşık 50 bini mühendis olmak üzere 550 bin kişiye istihdam sağlayan otomotiv endüstrisi, ihracattaki liderliğini de perçinledi. Yılın 11 aylık döneminde yüzde 14 artışla yaklaşık 32 milyar dolara ulaşan sektör, yılı lider kapatmaya hazırlanıyor. Sektör 2023’ü çip arzı sorunun çözülmesi ve ertelenen taleplerin gelmesiyle 34 milyar dolarlık hedefin üzerine çıkarak 35 milyar dolardan tamamlayacak. Otomotiv endüstrisi, gelecek yıllarda istikrarı yakalamak için gündeminin ilk sırasına yıkıcı teknolojileri yazdı. Sektörün durumunu ve hedeflerini EKONOMİ gazetesine anlatan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, dünyadaki dönüşümün güçlü bir parçası olması gerektiğini vurguladı. Dünya otomotiv endüstrisinde ‘yıkıcı teknolojiler’ olarak tanımlanan mobilite döneminde değişimin hızla devam ettiğini kaydeden Çelik, elektrikli araçların da bu dönüşümün en güçlü parçalarından olduğunu vurguladı.
Türkiye’de elektrikli araçların pazar payının yüzde 2-3 seviyesinden bu yıl hızla yüzde 6-7 seviyelerine ulaştığını aktaran Çelik, “Bunu birkaç yıl içerisinde AB ortalaması olan yüzde 15’lere taşıyabiliriz. Bu oran yüzde 20 olursa ithalat dengemiz de bozulur. Bu nedenle dengeyi iyi korumalı, dönüşüme adapte olmalı ve yerliliği artırmalıyız. Gerek Ford Otosan ve Togg’un, gerekse otobüs üretiminde yoğunlaşan elektrikli araç yatırımları, tedarik sanayicilerimizi de bu dönüşümün güçlü bir parçası yapacaktır” dedi.
Sektörün sıfır karbon hedefleriyle uyumlu olarak elektrikli araçların yanında otonom ve paylaşımlı araç teknolojilerinin de giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Çelik, “Firmalarımız AB tarafından giderek katılaşan emisyon standartlarını yakalamak zorunda. Gerekli adımları atmadığımız taktirde AB ülkelerine ihracatta karbon vergisi ile karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu. Üretimde yerlilik oranının binek araçlarda yüzde 70, ticari araçlarda yüzde 80’i bulduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni nesil elektrikli araçlarda batarya, elektronik ve yazılım katma değerin büyük bölümünü oluşturuyor. Bu alanlara yatırım yapmazsak yerlilik oranlarımız hızla düşebilir. Seviyeyi korumak ve artırmak için stratejilerimizi Avrupa Yeşil Mutabakatı düzenine uyumlu olarak yenilemeli, yol haritamızı oluşturarak, karbon vergisine karşı hazırlıklarımızı da hızla tamamlamalıyız. AB tarafından giderek katılaşan emisyon standartlarını yakalamak zorundayız.”
2024’te iç pazarda satışlar gerileyecek
2024’ün zorluklarının 2023’ten farklı olacağı görüşünü paylaşan Çelik, ihracatta büyümenin 2023 gibi olmayacağını, iç pazarda düşüş beklediğini dile getirdi. Çelik şu görüşleri paylaştı: “Araç satışının 1 milyon bandına gerileyeceğini tahmin ediyoruz. İhracatımızın yüzde 77’sini oluşturan Avrupa pazarı 2019 yılı seviyesinin çok gerisinde. Yine de Avrupa’yı öncelikli tutuyoruz. Enflasyonist ortam nedeniyle üretim maliyetlerimiz daha fazla yükseldi ama verimlilik olarak çok iyiyiz. Her şeye rağmen 2024 yılında da liderliğimizi sürdürmek istiyoruz.”
“REKABETÇİ KUR POLİTİKASI BEKLİYORUZ”
Asgari ücrete gelecek zam ile maliyetlerin artacağını belirten OİB Başkanı Baran Çelik, bir taraftan alım gücünün düşmemesi gerektiğini, diğer taraftan ise rekabetçiliğin olumsuz etkilenmemesi gerektiğini vurguladı. Kur tahmini yapmanın zor olduğunu kaydeden Çelik, şu açıklamaları yaptı: “Genel olarak döviz kurlarındaki makul oranlı artışların ihracatımıza olumlu yansıdığını, ihracatçılarımızın rekabetçiliğini artırdığını söyleyebiliyoruz. Ancak aşırı yüksek döviz kurları da zamanla ihracat yapan firmalarımızın girdi maliyetlerini artırıyor, bu da ihracatçılarımıza yük olarak yansıyor. Diğer taraftan yüksek döviz kurunun araç fi yatlarını yükselttiğini, bunun da iç pazara olumsuz yansıdığını da söyleyebiliriz. Bizim açımızdan kurlarla ilgili en önemli unsur öngörülebilirlik. İhracatçılar olarak önümüzdeki dönemde de enflasyonla uyumlu ve rekabetçi kur politikası beklentimiz devam ediyor.”