Büyümenin yüzde 5,9 gerçekleşmesi tüm dünyada ekonomik aktivitenin yavaşladığı bir dönemde iş dünyası tarafından çok olumlu karşılandı. Başta 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin etkisi, iç piyasada atılan sıkılaştırma adımları ve küresel sıkılaşma eğilimlerine rağmen pozitif büyüme performansının önemine işaret eden iş dünyası temsilcileri tarım sektöründeki yüzde 0,3’lük büyümeye dikkat çekerek bunun sürdürülebilir olmadığı uyarısında bulundular.
TİM BAŞKANI MUSTAFA GÜLTEPE
İHRACAT ÖNCÜLÜĞÜNDE BÜYÜMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
■ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, büyümede üretim ve ihracatın yerinin her zaman kritik olduğuna dikkati çekerek, ihracatın büyümeye katkısının 0,3 puan olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “2023 yılı küresel ticarette bir ‘soluklanma yılı’ olarak öne çıkıyor. Buradan kondisyonu yüksek ülkeler ipi göğüsleyerek çıkacak. Yani üretim altyapısıyla, yeni yatırımlarla, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleriyle fark yaratan ülkelerden bahsediyorum. Türkiye de bu ülkelerden biri. Önemli ihracat pazarlarımızda kritik oranda talep daralmaları göze çarpıyor. Buna rağmen yıl sonu ihracat hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. İhracatın büyüme rakamlarımıza desteğinin daha da artacağı dönemleri 2024’de yaşayacağız. ‘Türkiye İhracatla Yükselecek’ derken kast ettiğimiz pek çok başlık var. Büyüme de bu başlıklardan bir tanesi ve belki de en önemlisi. Türkiye, üretim ve ihracat öncülüğünde büyümeye aralıksız şekilde devam edecek.
TOBB YÖNETİM KURULU ÜYESİ IŞINSU KESTELLİ
TARIMDAKİ %0,3 BÜYÜME SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
■ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Ticaret Borsası (İZTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, üçüncü çeyrekte yatırımların büyümeye katkısının artması ve ihracatın pozitife doğru yolculuğunun umut verdiğini kaydetti. Politika faizinin dördüncü çeyrekte yüzde 40’a yükseldiğine dikkati çeken Kestelli şu ifadeleri kullandı: “Üçüncü çeyrekte yatırımların büyümeye katkısının artması vumut veren gelişmeler. Ekonomi yönetiminin dikkatini çekmek istediğimiz iki konu var. İlki, yüzde 5,9’luk büyümeye karşın tarım sektöründeki yüzde 0,3’lük büyümenin sürdürülebilir olmadığı ve bu konunun gözden geçirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması. İkincisi ise iş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer payındaki dalga boyunun mutlaka istikrara kavuşturulması konusu. Beklentimiz, bu olağanüstülüklerin sonlanarak bir an önce sürdürülebilir, dengeli bir ekonomi iklimine kavuşmamız.”
DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK
YATIRIM VE İHRACAT ARTIŞI OLUMLU
■ Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, küresel olarak ekonomik aktivitenin yavaşladığı bir dönemde Türkiye’nin üretim hızının arttığını ve büyümede dengelenmeye yönelik sürecin yürüdüğünü söyledi. Olpak, “Sektörel olarak baktığımızda; sanayinin yüzde 5,7, inşaat sektörünün yüzde 8,1, tarımın yüzde 0,3 artığını ve diğer sektörlerin de pozitif bölgede kaldığını görüyoruz, bu da büyümenin genele yayıldığını ifade ediyor” dedi. Büyümede tüketimin ağırlığının azalma eğiliminde olmasının önemli olduğunu vurgulayan Olpak, 2022’nin son çeyreğinden başlayarak üç çeyrektir büyümeye negatif katkı veren ihracatın, bu dönem yüzde 1,1 oranında artarak pozitif katkı vermesi olumlu bir gelişme. Yatırım harcamalarının ilk iki çeyrekte sırasıyla; yüzde 3,8 ve 5,6 büyümesinden sonra bu dönem çift hanelere çıkarak yüzde 14,7 büyümesi de memnuniyet verici. Bir yandan enflasyonla mücadelede kapsamında adımlar atılırken bir yandan da ihracat ve yatırım odaklı büyümeyi destekleyici politika adımları atılması değerli” görüşünü paylaştı.
ATO BAŞKANI GÜRSEL BARAN
TÜRKİYE GÜVEN ADASI HALİNE GELDİ
■ ATO Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’nin küresel ve bölgesel sancılara rağmen ekonomik, sosyal ve siyasi olarak “güven adası” olarak varlığını sürdürmesinin ve istikrarını korumasının 13 çeyrektir kesintisiz devam eden büyümesine zemin oluşturduğunu vurguladı. Baran, şunları kaydetti: “Türkiye’nin ekonomi politikalarının olumlu yansımalarını büyüme verilerinde gözlemliyoruz. Koronavirüs pandemisi, tedarik sorunları, enerji krizi, gıda arz sorunları, Rusya- Ukrayna Savaşı, İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım niteliğindeki saldırıları başta olmak üzere pek çok konu ve soruna rağmen Türkiye, üreterek ve ihracat yaparak büyüyor.” Baran, ülke risk priminin düşmesinin çok önemli olduğuna da dikkati çekerek, bu durumun yatırımcının güvenini artırdığının altını çizdi. Baran, Türkiye ekonomisi büyüme performansının devam edeceğine inandıklarını da vurguladı.
İTO BAŞKANI ŞEKİB AVDAGİÇ
POLİTİKALAR DENGE İÇİNDE YÜRÜTÜLMELİ
■ Bir önceki çeyrekte büyümeye negatif katkı veren sanayinin yeniden pozitife dönmesinin önemine işaret eden İTO Başkanı Avdagiç, büyümeye en yüksek katkı tüketimden gelmiş olsa da belirgin yavaşlama gözlemlediklerini kaydetti. Avdagiç, “Bunu da yeni programın hedefleriyle uyumlu bir şekilde, ekonomide dengelenmenin işaretlerini vermesi bakımından değerli buluyoruz. Diğer yandan, ana ihracat pazarlarındaki yavaşlamanın etkisiyle net dış talebin, üçüncü çeyrekte de büyümeye katkısının azaldığını görüyoruz. Ancak son aylarda ithalatta gözlenen yavaşlamanın etkisiyle önümüzdeki dönemlerde net dış talebin büyümeye negatif katkısının azalmasını bekliyoruz” dedi. Avdagiç, “Büyümenin yanı sıra toplumsal refahı çok önemsiyoruz. Dolayısıyla, bir yandan enflasyonla mücadele ederken bir yandan da üretimin, istihdamın ve ihracatın önceliklendirildiği politikaların bir denge içinde götürülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
ASO BAŞKANI SEYİT ARDIÇ
DEPREME RAĞMEN POZİTİF BÜYÜME ÖNEMLİ
■ Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, sanayi sektörünün yılın 3. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre daha iyi görünümde olmasının pozitif bir gelişme olduğunu bildirdi. Ardıç, yazılı açıklamasında Türkiye’nin, depremlerin etkisi, iç piyasada atılan sıkılaştırma adımları ve küresel sıkılaşma eğilimlerine rağmen pozitif bir büyüme performansı ortaya koymasının önemli olduğunu belirten Ardıç, sıkılaştırıcı para politikası uygulamalarının ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin ise söz konusu dönemde henüz gözlemlenmediğini ifade etti. Ardıç, “Sanayi sektörünün bir önceki çeyreğe göre daha iyi bir görünümde olması pozitif bir gelişmedir. Diğer taraftan büyümenin sürükleyicisi, depremden sonraki inşaat gelişmelerinin de etkisiyle inşaat sektörü olmuş, sanayi sektörü büyümesi GSYH büyümesinin altında kalmıştır” dedi. Ardıç, “Nitelikli üretimin, yatırımların ve ihracatın desteklenmesiyle büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliğinde önemli kazanımlar elde edilecektir” dedi.
MÜSİAD BAŞKANI MAHMUT ASMALI
MİLLİ EKONOMİYE GÜVENİMİZİ TEYİT EDİYOR
■ Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye ekonomisinin, pozitif büyüme patikasındaki istikrarlı yürüyüşüne emin adımlarla devam ettiğini vurguladı. Asmalı, öncü ekonomilerle birlikte Türkiye’nin de enflasyon sorunuyla yüzleştiği ve parasal sıkılaşma sürecinde olduğu böyle bir dönemde, Türkiye ekonomisinin büyüme hızının artmasını “takdire şayan” olarak yorumladı. Asmalı, yılın üçüncü çeyreğinde iç talebin büyümeyi 8,4 puan yukarı çekmesinin yanı sıra yatırımlardan da 3,4 puanlık katkı gelmesini, reel sektör adına sevindirici bir gelişme olarak nitelendirerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “MÜSİAD olarak, geçtiğimiz yılın sonunda, 2023 yılında Türkiye’nin en iyi büyüyen ülkelerden biri olacağını ve dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı yakalayacağını ifade etmiştik. Bugün açıklanan rakamlar, milli ekonomimize olan güvenimizin ne kadar yerinde olduğunu teyit eder niteliktedir. Yüzde 5,9’luk büyüme performansı, 2024 yılı için de çok büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır.”
ASKON GENEL BAŞKANI ORHAN AYDIN
SAĞLIKLI VE DENGELİ BÜYÜMEYİ ÖNEMSİYORUZ
■ Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, küresel ekonomideki daralmalara rağmen 13. çeyrekte de büyüyen bir Türkiye ekonomisi görmenin memnuniyet verici olduğunu ancak iş insanları olarak sağlıklı ve dengeli büyümeyi de önemsediklerini kaydetti. Aydın konuya ilişkin şu görüşleri paylaştı: “OVP hedefleri doğrultusunda ekonomik adımlar atıyoruz. Taleplerin her açıdan baskılandığı bir ortamda enflasyonla mücadeleden taviz vermeden 13. çeyrekte de küresel düzeyin üzerinde yüzde 5.9’luk bir başarı ülke ekonomimizin potansiyelini ortaya koymaktadır. Bazı sektörlere ilişkin verilen desteklerle ekonomik büyümenin devam edeceğini öngörmekte birlikte iş insanları olarak sağlıklı ve dengeli bir büyümeyi önemsemekteyiz. Bunun için de katma değeri yüksek teknolojik ürünlere yönelmeli, gerekli eğitim alt yapısı ile yatırım ortamlarını oluşturmalıyız.”