İbrahim EKİNCİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tabii Kaynaklar Dairesi Başkanlığı’nın 2017 sonrası verilerini paylaştığı döküme göre demir hurdası ve kömür ithalatı altınla yarışıyor. 2017 – 2023 ilk dört ay itibariyle altın ticaretinde Türkiye 51 milyar 434 milyon dolar açık verirken, bu rakam demir hurdasında 48,1 milyar dolar, ithal kömürde 30,5 milyar dolar buluyor. Demir çelik hurdasının yarattığı bu büyük açığı, ara uç ürün (kütük, slab, yassı ve uzun ürünler, borular) ihracatındaki yüksek ihracat rakamları kısmen düzeltiyor ve sektör bazında dış ticaret açığı 8 milyar dolara iniyor.
Ancak kömürde bu durum geçerli değil. İhracat yok denecek kadar az, ithalat ise çok yüksek. Toplam ihracat 100 milyon dolar civarında seyrederken ithalat milyar dolarları buluyor. Bu da sektörün 7 yıllık dış ticaret dengesine 30,5 milyar dolar gibi çok yüksek bir açık olarak yansıyor. Kömür ithalatındaki bu açık, hükümetin enerji politikalarında “yerli kaynak kullanımı”na yönelmeden önce, çok sayıda ithal kömür santraline izin verilmesinden kaynaklanıyor. Türkiye madencilikte bakır, çinko, manganez, titanyum ve lityumda da ciddi açık veriyor. Bu kalemlerde 7 yıllık açık 2-9 milyar dolar arasında değişiyor.
Daire’nin 27 kalemi kapsayan tablosuna göre 2017 – 2023 (ilk 9 ay) itibariyle üç kalemde (altın, demir çelik ve kömür) verilen 90 milyar dolarlık açık, diğerlerinde sağlanan fazla ile toplam sektör olarak 87,8 milyar dolar açığa geriliyor.
7 yılda 178 milyar dolarlık açık
Madencilik Dairesi Başkanlığı’nın verileri, “standardizasyon projesi uygulama kılavuzunda belirtilen GTİP kodlarını baz alıyor.” Bu sektörlerin dış ticaret dengesine TÜİK’in standart uluslararası ticaret sınıflamasına (STIC, Rev4) göre bakıldığında da kısmen kapsam farklılığı olsa da durum aşağı yukarı aynı tabloyu gösteriyor. Üç kalemde verilen dış ticaret açığı son yedi yılda (2017 – 2023 yılı ilk 9 ay) 178 milyar dolara ulaşıyor. Bunun yaklaşık yarısı “altın, parasal olmayan (altın madeni hariç)” kaleminden (93,9 milyar dolar), kalan yarısı ise “taş kömürü, kok kömürü ve briket kömürü” ithalatı (32,9 milyar dolar) ile “metal cevheri, döküntüleri, hurdalar” ithalatından (51,2 milyar dolar) kaynaklanıyor.
Doğaltaşlar, bor ve trona kazandırıyor
Türkiye, madencilikte başlıca 27 kalemin 10’unda durum iyi. Bu sektörlerde fazla veriliyor. En yüksek fazla verilen üç sektör; doğaltaşlar, bor ve trona. Bu sektörlerde 7 yıl itibariyle toplam fazla doğaltaşlarda 11,7 milyar dolar), borda 5,7 milyar dolar, tronada 4,4 milyar doları buluyor.) Krom ve ferrokrom da fazla veren diğer sektörler olarak gözüküyor.
Nadir metallerde durum iyi değil
Çok az bulunduğu için “nadir metaller” denilen skandiyum ve itriyumda Türkiye şanslı ülkeler arasında değil. Yeni teknolojilerde kullanımlarının artması ile birlikte önem kazanan nadir metallerde ithalat da ihracat da çok düşük. İhracatı yıllık bazda 50 bin doları bile bulmuyor. İthalatı da birkaç yüz bin dolarlar seviyesinde. Özellikle otomotivde batarya teknolojilerindeki değişimin öne çıkardığı lityumda Türkiye açık veriyor. Bu üründe ihracat yok denecek kadar azken ithalatı yıllık bazda 600 milyon dolar civarını bulmuş durumda. Önemli madenlerden kobaltta durum daha iyi. İhracat 100 milyon dolar seviyelerini bulmuşken (2022 ihracatı 93,5 milyon dolar) ithalatı bu miktarın yarısından da az düzeyde.