EKONOMİ Genel Koordinatörü Vahap Munyar ile Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un moderatörlüğünü yaptığı programda şunlar konuşuldu:
RİSKİN BÜYÜĞÜ ORTADOĞU’DA
EKONOMİ Yazarı Zeynep Gürcanlı:
Sıkıntılı dönem yaşıyoruz. Şu anda riskin en büyüğü Ortadoğu’da. Ukrayna-Rusya savaşının sönümlendiğini söylemek mümkün. Ukrayna’ya Avrupa’daki destek de azalıyor. Biraz Ukrayna’yı kendi haline bırakma eğilimi var. Buna karşılık alev alev yanan bir Ortadoğu var. Türkiye’yi de içine alabilecek bir risk.
TL’NİN YENİDEN DEĞER KAZANACAĞI DÖNEM
Gazeteci Abdurrahman Yıldırım:
Merkez Bankası’nın son faiz kararı pozitif bir adım oldu. Yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekme gücü olabilecek bir faiz oranı. TL 10 yıl değer kazandı, 12 yıldır değer kaybediyor. Şimdi yeniden haziran ila ağustos döneminde değer kazanacak. TL’yi değerlendirmeye karar verdiler. Yerel seçimden sonra da bu değişmeyecek.
GELECEK YIL FAİZ DÜŞÜŞÜ GÖREBİLİRİZ
Gazeteci Servet Yıldırım:
Merkez Bankası son kararıyla yapabileceğinin en uç noktasını yaptı, güçlü mesaj verdi. Bir sonraki toplantıda 2,5 puan daha artış yapacağını düşünüyorum; sonra durur. Gelecek yıl ikinci yarıdan itibaren yavaş yavaş faiz düşüşü görebiliriz.
YABANCI PAYI %4’E İNMESİNE RAĞMEN SEKTÖR TAŞLANIYOR
Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı:
Pandemi sonrasında biriken talep ve negatif faiz politikası sonrasında gayrimenkul en önemli yatırım araçlarından biri oldu. Seçim sonrasında yapılan regülasyon ve düzenlemelerle bilhassa konut piyasasında kredi artışları giderek azaldı. En son konut kredisinin toplam satışlar içindeki payı yüzde 5-6 seviyelerine geldi. Sağlıklı şekilde büyümesi için yüzde 10’lar seviyesine gelmesi lazım. Enfl asyonel baskı olsa da yüksek faiz bizim sektörümüzde iyi bir şey değil. Borçlanma maliyetimiz artıyor. İnşaat sektörünün GSMH içindeki payı da geçmiş yıllarda yüzde 7-8 gibi oranları yakalarken şu anda 5-6 seviyesine düştü. Bunu ayağa kaldırmamız lazım. Günün sonunda bilhassa yüzde 70’inin deprem bölgesinde olan yapı stokunun, sadece İstanbul’da 1,8 milyon konutun dönüşmesi gereken bir dönem. İnşaat sektöründen vazgeçmemiz söz konusu değil. Türkiye’nin sanayisinin de inşaat sektörüne dirsek teması var. Malzeme maliyeti azalsa da işçilik maliyeti inanılmaz şekilde gidiyor. Enfl asyon yüzde 40 derken işçilik enfl asyonu yüzde 114. Yeni konuta ihtiyacımız olduğu için enfl asyonu engellememiz lazım. Son dönemde konut satışlarında dramatik düşüş var. Dünyada birçok ülke yabancı yatırımcı peşinde. Türkiye’de yabancı yatırımcı oranı yüzde 4’lere inmesine rağmen sektör taşlanıyor.