Maruf BUZCUGİL-Hüseyin GÖKÇE
Türkiye ile Birleşik Krallık arasında 2020 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın hizmetler sektörünü de kapsayacak şekilde güncellenmesine ilişkin görüşmeler öncesinde, Birleşik Krallık Büyükelçiliği yeni bir çalışma başlattı. Elçilik Türk iş dünyasına yönelik, anlaşmaya hangi unsurların eklenmesi gerektiğine ilişkin görüşleri içeren bir ‘katkı çağırısı’ yaptı.
Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris, görüşmeler öncesi EKONOMİ’nin sorularını cevaplandırdı. Birleşik Krallık ve Türkiye’nin 21. yüzyıla yakışır, güncellenmiş bir serbest ticaret anlaşması için müzakerelere başlama planlarının çok önemli olduğunu belirten Morris, Türk firmaları STA’nın içeriğiyle ilgili katkı vermeye çağırdı. Konuya ilişkin oluşturulan internet sitesini paylaşan Morris, iş dünyasının işine yarayacak doğru ticaret anlaşmasının çok önemli olduğunu bildirdi. İki ülke arasındaki ticaretin önemli bir seviyede olduğuna dikkat çeken Büyükelçi Morris, önümüzdeki dönemde daha büyük iş ortaklıkları için çok net fırsatlar olduğunun altını çizdi.
BREXIT sürecinin tamamlanmasından sonra Birleşik Krallık ekonomisinde neler değişti?
Avrupa Birliği’nden ayrılmasıyla birlikte Birleşik Krallık, bağımsız bir ticaret politikası gütmeye başladı ve yaklaşımımızı Birleşik Krallık ekonomisinin gereksinimlerine göre şekillendirdik. Sonuç olarak, Birleşik Krallık şu anda 70’i aşkın ticaret anlaşması yapmış durumda. Ama dünya ile iş ve ticaret bağlarımızı genişletmekte daha da ileri gitmek istiyoruz ve bu yüzden Temmuz ayında Birleşik Krallık ve Türkiye’nin modernleştirilmiş yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) üzerine görüşmelere başlayacağını açıklaması memnuniyet verici bir gelişme. İstikrarlı bir şekilde Avrupa’nın en çok yabancı yatırım alan ülkesi olarak Birleşik Krallık ekonomisi, küresel baskılar karşısında güçlü olduğunu gösterdi. 2010 yılından bu yana, Birleşik Krallık G7 ülkeleri arasında en hızlı büyümeye sahip üçüncü ülke konumunda.
BREXIT sürecinin tamamlanmasından sonra Birleşik Krallık ekonomisinde neler değişti?
Avrupa Birliği’nden ayrılmasıyla birlikte Birleşik Krallık, bağımsız bir ticaret politikası gütmeye başladı ve yaklaşımımızı Birleşik Krallık ekonomisinin gereksinimlerine göre şekillendirdik. Sonuç olarak, Birleşik Krallık şu anda 70’i aşkın ticaret anlaşması yapmış durumda. Ama dünya ile iş ve ticaret bağlarımızı genişletmekte daha da ileri gitmek istiyoruz ve bu yüzden Temmuz ayında Birleşik Krallık ve Türkiye’nin modernleştirilmiş yeni bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) üzerine görüşmelere başlayacağını açıklaması memnuniyet verici bir gelişme. İstikrarlı bir şekilde Avrupa’nın en çok yabancı yatırım alan ülkesi olarak Birleşik Krallık ekonomisi, küresel baskılar karşısında güçlü olduğunu gösterdi. 2010 yılından bu yana, Birleşik Krallık G7 ülkeleri arasında en hızlı büyümeye sahip üçüncü ülke konumunda.
Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın genel bir değerlendirmesini yapabilir misiniz? Bu anlaşma iki ülkeye neler kazandırdı?
29 Aralık 2020’de, ülkelerimiz Serbest Ticaret Anlaşması’nı imzaladı. Bu anlaşma 1 Ocak 2021’de yürürlüğe girdi ve AB üyesi olduğumuz dönemdeki ticari ilişkilerimizi yöneten bir dizi anlaşmanın devamı niteliğinde oldu. Anlaşma ticari ilişkimizin temelini oluşturdu. Ancak bu anlaşma, hizmet sektörü gibi önemli sektörleri kapsamıyor ve biz daha ileriye gitmek istiyoruz.
Bu yüzden Temmuz ayında Birleşik Krallık ve Türkiye, her iki ülkenin modern ve dinamik ekonomilerine daha iyi uyacak 21. yüzyıla yakışır, güncellenmiş bir serbest ticaret anlaşması için müzakerelere başlama planlarını açıkladı. Bu süre içerisinde, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişki daha da güçlendi. Toplam ticaret hacmimiz 2022 yılında, bir önceki yıla göre %30’u aşkın bir artışla, 23,5 milyar sterlin seviyesine ulaştı ve Haziran 2023 sonu itibarıyla bu rakam 23,8 milyar sterlin ile Türkiye’yi Birleşik Krallık’ın ilk 20 ticaret ortağından biri haline getirdi.
Serbest Ticaret Anlaşması’nın neden güncellenmesi ve genişletilmesi gerekiyor? Biraz daha açıklık getirebilir misiniz?
Birleşik Krallık-Türkiye Ticaret Anlaşması 2020 yılında imzalandıktan sonra her iki ülke de bir değerlendirme çalışması yaptı ve ticari ilişkimizi genişletmekte ve derinleştirmekte fayda olacağı sonucuna vardı. Bu, bir nevi anlaşmanın sadece ticari malları kapsamasından ve her iki ülkenin ekonomisinin de dijital, veri ve hizmetler gibi kilit öneme sahip ve büyümekte olan alanlarını kapsamamasından kaynaklanıyordu. Bu sektörler, çok daha iyi bağlantılı bir dünyaya geçtiğimiz şu dönemde çok önemli sektörler ve bu alanlardaki iş hacminde yaşanacak her tür artış hem Birleşik Krallık’ın hem de Türkiye’nin iş dünyası için sadece olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Güncelleme sürecinin hangi aşamadan sonra tamamlanmış olması bekleniyor?
Müzakerelerin resmi olarak başlamasından önce, Birleşik Krallık yeni ticaret anlaşmamıza neleri dahil etmemiz gerektiği konusunda fikir almak üzere “Katkı Çağrısı” yaptı. Firmaların öncelik vermek istediği alanlar, karşılaştıkları zorluklar ve en çok ilerleme görmek istedikleri konular ile ilgili görüşlerini almak istiyoruz. Katkı çağrısı sekiz hafta sürecek ve bu konuda görüşü olanları katkıda bulunmaya çağırıyorum. Bunun sonrasında da müzakerelere gelecek yıl başlayabilmeyi umuyoruz. Ancak, tamamlanma ile ilgili bir takvim konulmaması önemli. Çünkü bunlar ekonominin resmen her sektörünü içine alacak çok teknik ve geniş kapsamlı müzakereler. Dolayısıyla, insanları müzakerelerin önceden belirlenmiş bir takvime göre tamamlamaya zorlamak yerine, iş dünyasının işine yarayacak doğru ticaret anlaşmasının hazırlanmasını sağlamak çok önemli.
Serbest Ticaret Anlaşması’nın yeni versiyonu ikili ticarette ne gibi değişiklikler yaratacak? Karşılıklı faydaları ne olacak?
Yeni anlaşmanın kazandıracakları konusunda gerçekten heyecanlıyız. Türkiye, Birleşik Krallık için sadece büyük bir ticaret ortağı değil aynı zamanda güçlü bir NATO müttefiki ve stratejik ortağı. Ticari ilişkilerimizde yaşanacak her tür genişleme, ilişkilerimizin genelini de güçlendirecektir. Ticaretimizi daha da genişletebilmek için çabalarımızı hangi alanlara yoğunlaştırmamız gerektiğini anlayabilmemiz açısından herkesi bu katkı çağrımıza eksiksiz biçimde katılmaya davet ediyorum. Şu anda 23,8 milyar sterlin olan ticaretimiz sayesinde, çok daha büyük iş ortaklıkları yapmak ve sektörler arasında işbirliğini geliştirmek için çok net fırsatlarımız var ve bu ilerleme, ülkelerimiz için istihdam üretmeye ve ekonomik büyüme sağlamaya devam edecek.
Şirketlere katkı çağrısı
Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu ve Doğu Avrupa/ Orta Asya Ticaret Müsteşarı Kenan Poleo çağrının şirketlerin görüşlerini ortaya koymaları için mükemmel bir fırsat olduğunu kaydetti. Büyükelçi Jill Morris ise iki ülkenin de istihdam yaratmaya devam eden bir ticaret ilişkisini paylaştıklarını belirterek “Bu fırsattan en iyi şekilde yararlanmak için şirketlerin yaklaşımımızı şekillendirmemize yardımcı olmasını istiyoruz” dedi.