Enflasyon, kısaca fiyatlar genel düzeyindeki dönemsel artış olarak ifade edilir. Ekonomik bir kavram olmasının yanında sosyal ve mali hayatta önemli etkileri olan bir kavramdır.
Vergi sistemi bakımından doğrudan etkisini her yıl güncellenen vergi miktarlarına ilişkin artış oranının belirlenmesinde gösterir. Yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dahil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumu’nun Toptan Eşya Fiyatları Genel Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır. Bu oran Hazine ve Maliye Bakanlığınca Resmi Gazete ile ilan edilir. Bir başka ifade ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca ilan edilecek yeniden değerleme oranının enfl asyon oranı gözetilerek ilan edildiği bir gerçekliktir. Hal böyle olunca, 1 Ocak 2023’en itibaren geçerli olacak bu oran yüzde 122,9 olarak ilan edilmiş ve uygulanmıştı. 1 Ocak 2024’ten itibaren geçerli olacak oranın ise yüzde 60 civarında olması bekleniyor. Enfl asyonun vergi miktarlarında yarattığı yeniden değerleme oranı ile gelen artışın bir yandan da mükellefl er bakımından yeni fiyatlama pozisyonu alınmasına neden oluyor. Müteşebbislerin ödeyecekleri vergileri düşünerek ürün ve hizmetleri fiyatlaması sonrasında özellikle yılın ilk aylarında enfl asyon oranları yükselebiliyor. Bu durumu önlemenin bir yolu, bir vergi tatili niteliğinde olmak üzere vergiler bakımından yeniden değerleme yapmamaktır. Sıklıkla dillendirilen bir gerçeklik olarak fiyatlar enfl asyon nedeniyle artış yönüne girdiğinde vergi maliyeti, bir anda katlanılması gereken bir giderden tüketicilere yansıtılması gereken bir yüke dönüşüyor.
Bu durumda, zaten KDV ve ÖTV gibi önemli bir vergi yükünü üstlenmekte olan nihai tüketicilerin bir de enfl asyon nedeniyle karlılıkları azalan işletmelerin vergi yükünün yansımasına maruz kalmaları söz konusu olabiliyor. İşte bu nedenle, enfl asyon nedeniyle fiyatlama sorunu yaşan işletmelerin yeniden değerleme ile artan vergi yükünün maliyeti eklendiğinden, bu yükün tüketiciye yansıtılmasından başka bir çare yaratmak gerektiği açıktır. Kamu bütçesinin vergilerle döndüğü gerçeğine karşın, işleyen bir ekonomiye duyulan ihtiyaç da ortada olduğundan, 2024 yılı için belirlenecek yeniden değerleme oranını mümkün olan en düşük düzeyde tutulması gerektiği değerlendirilmektedir.