Emircan YAMAN
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayımlanan İSO 500 araştırmasına dahil olan firmaların verimliliğinin son 5 yılda enflasyonun altında performans gösterdiği belirlendi. EKONOMİ gazetesinin İSO 500 verilerinden yola çıkarak yaptığı analize göre İSO 500’e dahil olan firmaların üretimden satışları 2017 yılından itibaren yüzde 587 artarken, çalışan başına düşen üretimden satışlardaki artış ise bunun 100 puan altında, yüzde 488’de kaldı.
Bu oranlar 2023 öncesi 5 yıllık dönemde yüzde 538,6 olarak hesaplanan yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) artış oranından arındırıldığında 2017 yılından itibaren sanayi verimliliğinin reel olarak azaldığı ortaya çıktı.
Reel verimlilik son 5 yılda yüzde 8 azaldı
İstanbul Sanayi Odası tarafından yayımlanan verilere göre İSO 500 firmalarının üretimden satışları son 1 yıllık dönemde 119,0 , son 5 yıllık dönemde ise yüzde 587,1 artışla 4 trilyon 484 milyar TL düzeyine yükseldi. Firmaların çalışan başına verimliliğini gösteren çalışan başına üretimden net satışları ise son 1 yılda yüzde 110,2, son 5 yıllık dönemde ise nominal olarak yüzde 487,7 artış göstererek 5 milyon 688 bin TL düzeyine ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan yurt içi üretici fiyat endeksindeki (Yİ-ÜFE) artış ise 2017-2022 arasındaki dönemde yüzde 538,6 olarak hesaplandı. Dolayısıyla İSO 500 firmalarının son 5 yıllık süreçte reel olarak yüzde 8,0 verimlilik kaybına uğradıkları görüldü.
İSO 500 firmalarının çalışan başına düşen reel verimliliği 2018 yılında yükselen faizler ve ani kur şokları sebebiyle yüzde 1,7 azalış gösterdi. 2019 yılında toparlanma göstererek yüzde 7,4 reel artış gösteren çalışan başına üretimden net satışlar pandeminin araya girmesiyle 2020 ve 2021 yıllarında sırasıyla yüzde 10,4 ve yüzde 8,5 reel azalış kaydetti. Bu dönemde firmaların üretimden satışları da sırasıyla yüzde 8,1 ve yüzde 3,3 reel kayba uğradı.
2022 yılına bakıldığında ise güçlü iç talep, düşük faiz ortamı ve yüksek harcamalardan faydalanan sanayi devleri 2022 yılında çalışan başına verimliliğini nominal olarak yüzde 110,2, reel olarak ise yüzde 6,3 artırdı. Fakat çalışan başına verimlilik düzeyi yine de reel olarak pandemi öncesi seviyeyi yakalayamadı.
Ücret artışları dolar kuru ve enflasyon karşısında eridi
2017-2022 arası dönemde çalışan başına verimliliğin yanı sıra ücret artışlarının da enflasyondan etkilendiği görüldü. 2022 yılında İSO 500’e dahil olan firmaların yaptığı maaş ve ücret ödemeleri 2017 yılına kıyasla nominal olarak yaklaşık yüzde 318,9 artışla 193 milyar 959 milyon TL seviyesine yükseldi. Aynı dönemde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından hesaplanan tüketici fiyat endeksindeki 5 yıllık artış ise yüzde 244,6 seviyesinde gerçekleşti. Dolayısıyla son 5 yıllık süreçte yüzde 318,9 olarak hesaplanan ücret artış oranı, tüketici enflasyonundan arındırıldığında yaklaşık yüzde 21,5 seviyesine kadar geriledi.
TÜİK tarafından açıklanan tüketici fiyat endeksi artış oranından arındırıldığında İSO 500’e dahil olan şirketler tarafından yapılan ücret ödemeleri 2018 yılında reel olarak yüzde 2,4, 2019 yılındaysa reel olarak yüzde 8,4 artış gösterdi. Pandemi koşullarının geçerli olduğu 2020 ve 2021 yıllarında ödenen ücretler nominal olarak sırasıyla yüzde 14,5 ve yüzde 34,7 artış gösterse de reel olarak artmadı, aksine azalış gösterdi. 2022 yılında ise ücret artışlarında nominal olarak yüzde 85,7, reel olarak ise yüzde 13 artış yaşandığı görüldü.
Ücret artışlarına ortalama dolar kuru bazında bakıldığında ise bambaşka bir tablo ortaya çıktı. 2017 yılında 12 milyar 994 milyon dolar seviyesinde olan ücret ödemelerinin son 5 yıllık süreçte yaklaşık yüzde 20,2 azalışla 10 milyar 366 milyon dolar seviyesine gerilediği gözlemlendi. Yani ödenen maaş ve ücretler son 5 yıllık süreçte dolar bazında yüzde 20’nin üzerinde azalış göstermiş oldu.
Son 5 yılda sadece 4 sektör verimliliğini artırabildi
2023 öncesi son beş yıllık süreçte İSO 500 sıralamasında yer alan firmaların faaliyet gösterdiği 23 sektör arasından yalnızca 4 tanesi reel verimliliğini artırabildi. Nominal bazda bakıldığında hiçbir sektör yüzde 200’ün altında verimlilik artışı kaydetmedi, fakat deflatör olarak kullanılan Yİ-ÜFE’nin beş yıllık artış oranının yüzde 538,6 olması sebebiyle 23 sektörden 4’ünün reel verimliliği artarken 19’unun reel verimliliği azalış gösterdi.
Sektör dağılımına bakıldığında reel verimliliğini en çok artıran sektörlerin çoğunlukla son yıllarda emtia fiyatlarında kaydedilen artışlardan faydalanan sektörler olduğu görüldü. Son 5 yıllık süreçte reel verimliliğini en çok artıran sektör yüzde 104,1 ile mücevherat, bijuteri eşyaları ve ilgili ürünlerin imalatı sektörü olurken, bu sektörü yüzde 103,2 verimlilik artışı ile elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı sektörü izledi. Reel verimliliğinde artış yakalayan diğer sektörler ise yüzde 65,4 ile kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı ve yüzde 29,3 ile madencilik ve taş ocakçılığı sektörleri oldu.
23 sektörden 19’unun reel verimlililiğinde ise azalış kaydedildiği görüldü. Reel verimliliği en çok azalan 5 sektör ise sırasıyla yüzde 50,8 reel verimlilik kaybıyla diğer ulaşım araçlarının imalatı, yüzde 43 reel verimlilik kaybıyla giyim eşyalarının imalatı, yüzde 40 reel verimlilik kaybıyla tütün ürünleri imalatı, yüzde 37,6 reel verimlilik kaybıyla mobilya imalatı ve yüzde 35 reel verimlilik kaybıyla motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı sektörleri oldu.
10 sektör çalışan başına kârlılığını koruyamadı
Bir başka verimlilik göstergesi olan çalışan başına düşen dönem kârlılığına bakıldığında ise sektörel dağılımın üretimden satışlara kıyasla bir miktar değişmekte olduğu gözlemlendi. Oluşturulan tabloya göre 2017-2022 arası dönemde 13 sektör çalışan başına reel anlamda kârlılığını artırırken, 10 sektör ise bu bağlamda pandemi öncesi seviyesinin altında performans gösterdi. Kârlılığını en çok artıran sektörlerin çoğunlukla emtia fiyatlarında kaydedilen ani artışlardan faydalanan sektörlerden oluşması ise dikkatleri üzerine çekti.
2017 yılıyla 2022 yılı verilerinin kıyaslanması ile elde edilen verilere göre çalışan başına düşen reel kârlılığını en çok artıran sektör yüzde 146,4 artış ile ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı sektörü oldu. Sektörü çalışan başına reel kârlılığını son 5 yıllık dönemde yüzde 144,3 artıran kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı sektörü, yüzde 86,2 artıran madencilik ve taş ocakçılığı sektörü ve yüzde 82,9 artıran diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı sektörü izledi. Elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı sektörü ise 2017’de kaydettiği zararı 2022 yılında kâra çevirmeyi başaran tek sektör oldu.
5 yıllık süreçte çalışan başına düşen kârlılığı en çok azalan sektör ise yüzde 86,3 reel kâr kaybına uğrayan diğer ulaşım araçlarının imalatı sektörü oldu. Bu sektörü yüzde 59,9 kâr kaybı ile mobilya imalatı, yüzde 42,8 reel kâr kaybı ile giyim eşyalarının imalatı, yüzde 41,4 reel kâr kaybı ile tütün ürünlerinin imalatı ve yüzde 30,2 reel kâr kaybı ile tekstil ürünlerinin imalatı sektörleri izledi. Mücevherat, bijuteri eşyaları ve ilgili ürünlerin imalatı ve içeceklerin imalatı sektörlerinde ise bu dönemde kâr değil zarar elde edildi.