Hilal SARI
Bankacılık sektöründe yaşanan çalkantılar yatırımcıların faiz artırım beklentilerini düşürdü ve Big Tech hisselerine ilgiyi artırdı. S&P 500 endeksinde en iyi performans sergileyen 20 şirketin toplam değeri 2023’ün başından bu yana 2,05 trilyon dolar arttı. Ancak uzmanlara göre bu ralli sona yaklaşıyor olabilir ve ABD’de sıkılaşmanın resesyon getireceği beklentileri fon yöneticilerinin portföylerini ABD dışına kaydırmasına yol açıyor.
Artışın yarısından fazlası 5 şirketten
Yıl başından bu yana görülen 2 trilyon dolarlık rallinin en az 1,2 trilyon doları sadece 5 şirketten geldi. Financial Times’da yer alan habere göre ABD’li çip üreticisi Nvidia, Facebook’un sahibi Meta, Salesforce ve Apple ralliyi getiren başlıca şirketler. Nvidia hisseleri yıl başından bu yana yüzde 83 yükselirken, Meta’da aynı dönemde yükseliş yüzde 76. Salesforce hisselerinde de yüzde 42’lik bir yükseliş var. Sadece Apple hisselerinde yüzde 30’luk bir yükseliş kaydedildi ve şirketin piyasa değeri 600 milyar dolar yükseldi.
Özel sermaye şirketi Apollo Global Management verilerine göre endeksteki diğer hisselerin toplam piyasa değeri 2023 yılının başından bu yana yüzde 7 arttı ve bu 320 milyar dolarlık bir piyasa değeri artışına denk geliyor.
İsviçre merkezli UBS, büyük artışlar yaşanan hisseler hariç tutulduğunda S&P 500 endeksinin 2023’ün ilk üç ayında sadece yüzde 1,4 yükseldiğini söylüyor.
ABD’li finans kuruluşu JPMorgan’dan trader Jack Atherton FT’ye yaptığı açıklamada “İnsanlar piyasadaki çalkantıda bir güvenlik ve rahatlık arayışındaydı ve teknoloji hisseleri onlara büyük bir rahatlama getirdi. Atherton şöyle devam ediyor: “Fed ne zaman frene bassa birileri ön camdan fırlar, teknolojinin ise kemeri çok sağlam görünüyor.”
Nasdaq’ta 2020’den bu yana en iyi çeyrek
2022 yılı ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri artırma döngüsünden olumsuz etkilenmiş, teknoloji şirketleri ise borçlanma maliyetlerinin artmasından olumsuz etkilenmişti. Ağırlıklı olarak teknoloji şirketlerinin hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq bileşik endeksi 2021’de gördüğü tüm zamanların zirvesinden üçte bir oranında düşmüştü. Bu yılın ilk üç ayında ise endekste yüzde 16,8’lik bir artış görüldü ve bu 2020’den bu yana en iyi çeyrek performansıydı.
SVB’nin iflası dönüm noktası oldu
Ancak Kaliforniya merkezli Silicon Valley Bank’in mart ayında iflas etmesi 2023’e de sıkılaşma döngüsüne devam ederek başlayan Fed’e ilişkin beklentileri değiştirdi. Bankacılık sektöründe yaşanan çalkantı nedeniyle eylülde federal fon faizlerinin yüzde 5,5 ile zirve yapacağını öngören yatırımcılar şimdi bu zirvenin yüzde 5 ila 5,25 olmasını bekliyor. Fed’in mayıs toplantısına ilişkin beklentiler konusunda yatırımcılar ayrışmış durumda. Bir kısmı 25 bps’lik bir artış beklerken, Fed’in faize dokunmayacağını bekleyen yatırımcılar da var. Bu yeniden kalibre süreci teknoloji hisselerine yaradı. Nomura analisti Charlie McElligott, FT’ye verdiği demeçte “Bu yeniden kalibre sürecinin en büyük kazananları arasında teknoloji hisseleri de yer alıyor. Beklentilerdeki değişiklik güçlü bir ralli getirdi”.
“Rallinin nefesi tükeniyor olabilir”
Yüksek enflasyonun devam etmesi nedeniyle 2021’de hisselere tarihi rekorlar kırdıran sıfır faiz ortamının geri dönmesi olasılık dahilinde değil ancak bazı analistler teknolojide görülen rallinin nefesinin tükenmeye başlamış olabileceğini söylüyor. Bank of America analistleri bir müşteri notunda 31 Mart’la biten beş günlük işlem haftasında teknoloji hisselerinden altı haftalık süreçte ilk kez net çıkış olduğuna dikkat çekiyor.
Yatırımcıların ABD hisse piyasalarından bu yıl başından bu yana 34 milyar dolar çektiğini söyleyen veri sağlayıcısı EPFR, Avrupa borsalarına ise 10 milyar dolarlık giriş olduğunu aktarıyor.
S&P 500 34 trilyon dolarlık piyasa büyüklüğüyle dünyanın en büyük hisse endeksi olmaya devam ediyor. Euro Stoxx 600’ün büyüklüğü ise 10 trilyon doların hemen altında. ABD’de borsalar ağırlıklı olarak büyük teknoloji gruplarından güç alırken, Avrupa borsalarında ise faiz artışlarına nispeten daha az hassas olan finansal hizmetler ve emtialar gibi sektörlerin hisseleri işlem görüyor.
ABD’li yatırımcı portföyü uluslararası borsalara kaydırıyor
Bu rallinin sona yaklaşmış olabileceğine dair bir diğer işaret ise ABD’li fon yöneticilerinin artan faiz oranlarının ekonomik yavaşlama getireceği beklentisiyle portföylerini ABD dışındaki borsalara kaydırıyor olması. JPMorgan Chase Üst Yöneticisi (CEO) Jamie Dimon da geçen hafta CNN’e verdiği röportajda, bankacılık krizinin ABD’de resesyon ihtimalini artırdığı konusunda uyarmıştı.
ABD hisseleri 2008 finansal krizi sonrasında diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülke borsalarından daha iyi bir performans sergiledi ancak bu trend tersine dönüyor olabilir. FT’deki habere göre Avrupa hisselerinin işlem gördüğü Stoxx 600 dört çeyrektir S&P 500’den daha iyi bir getiri sağlıyor. Bu 2008’den bu yana Stoxx 600’ün ABD borsalarına göre daha güçlü performans izlediği en uzun dönem.
BlackRock Invesment Institute ABD hisselerinin önümüzdeki on yıllar boyunca gelişen borsalar, Avrupa ve Çin borsalarına göre daha kötü performans kaydedeceğini beklediğini söyleyen kuruluşlar arasında. 143 milyar dolar varlık yöneten PineBridge Investments da son strateji notunda “ABD hisselerine karşı daha dikkatli bir tutum takındıklarını, özellikle de sıkılaşan kredi ortamı ve bankaların riskten kaçınması trendinin bunda etkili olduğunu” söylüyor.