Burcu GÖKSÜZOĞLU
Borsada 5000 puan üzerinde kuvvetli bir iştah ne zaman görürüz? Seçim öncesi ve sonrası ne bekliyorsunuz?
Geçen yıl dünya borsaları çok kötüyken, bizim endeksimiz dolar bazında yüzde 100, TL bazında yüzde 180 getiri sağladı. Bu, bu şekilde sürdürülemez. Her yıl böyle bir getiri söz konusu değil. Borsada bir bant hareketinin olacağını düşünüyordum, o gerçekleşiyor. 5000’e geldiğimizde alttan bir alım geliyor ve 5000 bir destek seviyesi olarak karşımıza çıkıyor. Varlık Fonu’nun kamu aracı kurumları üzerinden yaptığı alımların etkisi de çok büyük. Bu doğru değil. Varlık Fonu’nun görevi bu değil. Ülkenin bir değeri vardır, bir fon, para üretiyordu. O fonu etkin kullanmak için kullanılır. Norveç ve Suudi Arabistan’da olduğu gibi. Suudi Arabistan’da petrol geliri var. Bizim bu tarafta Varlık Fonu’nun borsaya alış ya da satış yönünde girmesi bence çok yanlış. Tamam borsada yatırım yapsın ama Varlık Fonu’nun alıp bunu uzun vadede tutması lazım. Ama bunu biz görmüyoruz. 4500-5500 bandında borsanın seçimlere kadar gideceğini düşünüyorum. Seçimlerden sonra da faizler artarsa bu borsa için iyi değil, şirket değerlemeleri düşer çünkü, yabancı yatırımcı buraya gelene kadar bu bant çalışır. Eğer yabancı yatırımcı gelirse, seçimden sonra oluşacak hükümetin programı nasıl kabul görecek buna da bakacağız, 2001’deki gibi birkaç sene içinde toparlanma olacağı kanaatindeyim. Borsada sağlam yukarı yönlü bir trendin olması için yabancı yatırımcının gelmesi lazım. Endekste çok daha yukarılara tırmanma şansımız olacak. Yabancıda tarihin en dibini gördük. Bizim çok güçlü şirketlerimiz var borsada, döviz üretme kabiliyetleri var. Ben mutlaka bunlara rağbet olacağını düşünüyorum. Düşünün herhangi bir gelişen ülkede 2015’ten beri olan dövizin yukarı gitme trendi olsa, bu şirketler ayakta kalamaz. Ama bizim şirketlerimiz ayakta kalmayı öğrendi. Döviz riskiyle mücadele etmeyi biliyorlar. BİST 30, BİST 100’deki şirketlerin hedge amaçlı türev araç kullanımı yüzde 75-80 civarında. Demek ki bu ortamda döviz açık pozisyonu bırakmadan yaşamayı öğrendiler. O yüzden ben buraya rağbet olacağını düşünüyorum ama ne zaman o çok kolay bir soru değil.
ŞİRKETLER VİOP’U KULLANMAYI ÖĞRENDİ
Peki yatırımcılar kendilerini korumayı öğrendi mi? Borsa yatırımcısına ne önerirsiniz?
Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nı (VİOP) bir şekilde şirketlere öğrettik, başarılı oldu. Yatırımcılar açısından maalesef bunu söyleyemiyorum. 4 milyonu aşan hesap sayısına ulaştık borsada. Son gelen yatırımcılar için finansal okur-yazarlık çok önemli. VİOP’un özellikle hedge amaçlı kullanılmasının çok iyi anlatılması lazım. Burada aracı kurumlara da Borsa İstanbul’a da çok önemli görevler düşüyor. Biz evet, bankacılık sektörüyle bir kriz yaşadık, VİOP tarafında bir sorun oldu. Ama o zaman ben şunu söyledim; VİOP’un arbitraj özelliğiyle tanıştı Türkiye. Gerçekten çok güzel fırsat verdi. Arbitraj risksiz kazanç demek. Yüzde 100-90-80 faizler vardı o dönem. Bu yıl da bence endeksin çok ciddi zig zaglar çizdiği bu dönemde yatırımcıların VİOP’la ilgili finansal okuryazarlık bilgileri artırması lazım. VİOP’u anlamak ve burada yapabilecekleri stratejiler konusunda kendilerini geliştirmeleri lazım. Ama VİOP tarafı tehlikeli bir piyasadır, bu uyarıyı yapayım.
Dolar/TL de seçime kadar ne bekliyorsunuz, seçim sonrası ne olur?
Dolar/TL’de yatay giden bir grafik Deriva Danışmanlık Kurucu Ortağı Dr. Tolga Uysal, seçimin ardından kim iktidar olursa olsun politika değişikliği gerektiğini vurgulayarak “Faizlerin artması diyoruz, bu bir strateji olacaktır ama önce kim gelirse gelsin döviz kurunda 25’lere doğru bir zıplama olacağı kanaatindeyim. Dolar/ TL ve Euro/TL tarafında düzeltme olması gerekiyor” dedi. var. O mumları, barları göremez hale geldik. Aslında bu çok iyi diyebilirsiniz ama büyük dengesizlikler var. Benim birinci tespitim gerçekten bu yeni ekonomi modelinin iflas ettiği ortada, bu böyle gitmiyor. Biz ne diyorduk; ihracatımızı artıracaktık, döviz girdisi olacaktı ve cari açığımız ortadan kalkacaktı. Gelen ekonomik veriler maalesef kötü. Dış ticaret açığımız 110 milyar dolar oldu. Seçim öncesi bu politika devam edecek. Seçime kadar Dolar/TL’nin 19.50 doğru hareket edeceğini düşünüyorum. Artı birde bankaların kredi verme eğilimi çok düşük. Şirketlere kredi vermiyorlar, çok zor kredi veriyorlar. Reel sektör, ihracatçı şirketler bundan çok mustaripler. O BDDK kuralı, aktif veya satışlarınızın hangisi daha yüksekse bunun yüzde 5’inden daha fazlasını tutamıyorsunuz, çok büyük bir sıkıntı yani şimdi ne yapsın adam, ithalat yapacak dolarla ham madde alması lazım fakat o parayı orada tutamıyor veya kredi vermiyorlar sen bunun üzerinde tutarsan. Geçen hafta bankalar döviz satışında çok sıkıntı yarattılar reel sektör şirketlerine. Bu tablo bence maalesef seçime kadar devam edecek. Seçimden sonra ise büyük ihtimalle burada bir dönüş olması lazım. Kim başa gelirse gelsin bu politikanın değişmesi lazım. Biz hep şundan bahsediyoruz faizlerini artması… Tamam bu bir strateji, bu olacaktır. Ben ama önce şunu göreceğimizi düşünüyorum, kim gelirse gelsin döviz kurunda 25’lere doğru bir zıplama olacağı kanaatindeyim. Dolar/TL ve Euro/TL tarafında mutlaka bir düzeltme olması gerekiyor. Şöyle düşünün şu anda bir buhar kazanındayız, delik yok, her an bir patlamaya hazır durum içerisinde döviz. Bunun bir faydası da TL’nin rekabetçi olması açısından önemli. Eğer ihracat yapacaksak biz, çok değerli bir Türk Lirası ile karşı karşıyayız. O yüzden Dolar/TL’de hızlı bir yukarı artış, orada bir düzeltme göreceğimizi düşünüyorum. Arkasından da kademeli olarak faiz artışları gündeme gelecek.
Kriz tamamen bitti diyemeyiz
ABD’de iflas eden Silikon Vadisi Bankası’nın First Citizens Bankası’na satılacağına yönelik haberler, küresel risk iştahını artırdı. Bankacılık krizi bitti mi? Şimdi bu kriz devam eder mi?
Piyasalar pozitif fakat ortada bir sorun var bu belli. Orta ölçekli bankalarda, Amerika’da faizlerin yukarı gitmesinden dolayı elinde tuttukları tahvillerin, hazine bonolarının düşmesinden kaynaklı bir risk var. 2008’deki gibi bir sistemik risk olacağını düşünmüyorum. O kadar büyük ölçekli olacağını düşünmüyorum ama ben şuraya bir şerh koyuyorum. Bankacılık sektöründe özellikle riskin devam ettiği kanaatindeyim. Bu orta ölçekli bankalar Amerika’daki mevduatın yüzde 40’ını oluşturuyor ve eğer bu bahsettiğimiz üç bankanın da ötesinde bir sorun varsa, ki faiz artışları devam edecek, bu sorun hemen bitmez ki opsiyon piyasasına da baktığımda ben bunu görüyorum. O yüzden şu anda iyiyiz ama bu kriz tamamen bitti demek için bence çok erken.
O korkulan resesyon geliyor mu peki?
2023’te bizim bir resesyona gireceğimiz ortadaydı. Bu yeni bir şey değil. Ben hep şunu söylüyordum. Bu işin doğasında olan bir şey. Faiz artıyor, hem Amerika tarafında hem de Avrupa tarafında. Hal böyle olunca global bir resesyona ya da bölgesel bir resesyona girmek kaçınılmazdı ki mesela bakın Amerika geçtiğimiz haftaki Fed toplantısında büyüme tahminini 0.5’ten 0.4’e düşürdü. Avrupa tarafındaki büyüme 0.4 olarak gözüküyor 2023’te. Çin ise geçen sene son 40 yılın en düşük ikinci büyümesini gerçekleştirdi. Yine de resesyon kaygılarını çok abartmamak gerektiğini de düşünüyorum. Çünkü benim genel oyun planımda artık sona yaklaşıyoruz. Faiz artışı döngüsünde ve belli bir noktadan sonra çok sert resesyondan yerine bu dönemi yumuşak iniş şeklinde geçireceğimiz kanaatindeyim.
Fed’in faiz politikası nasıl devam edecek?
Aslında ben Fed’in ne dediyse onu yaptığını düşünüyorum. Ama şu bankacılık krizi oyun değiştirebilir mi? Tam emin değilim çünkü Fed artık zaten sona yaklaşmıştı faiz artışlarında. Fed’in bu kriz sebebiyle daha fazla faiz artırmayacağı beklentisi artmış durumda ama ben zirve faiz oranının 5.25-5.50 bandında olacağını düşünüyorum.
BES teminatlı kredi olumlu
BES’te kalana avantajlı kredi kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
BES bence zaten çok önemli ve iyi bir uygulama. En son baktığımda 433 milyar TL’ye ulaşan bir BES rakamından bahsediyoruz. Siz biriktirdiğiniz rakamı kredi alacaksanız, teminat göstererek daha avantajlı bir kredi çekecekseniz, bence bu da olumlu. Bunun gerçekleşmesi hem kredi maliyetlerinin bireyseller açısından fayda sağlar hem de BES’in daha da gelişmesi açısından pozitiftir. Ama bakıyoruz biz ticari kredilerde bir azalma var ama kredi kartlarındaki artışı siz de biliyorsunuz. Rakamlar çok yükseldi veya bu bireysel kredilerde dönem dönem artışlar gerçekleşiyor. Bu gibi varlıkların teminata gösterilip avantajlı bir kredi faydası sağlanacaksa kağıt üzerinde güzel gözüküyor açıkçası ama uygulamada nasıl olacağını hep beraber göreceğiz.
Kıymetli madenlerde pozitifim
Altın geriledi, Brent petrol ise Irak’ın Türkiye’ye açtığı tahkim davasını kazanması ve Kuzey Irak’tan petrol sevkiyatının durdurulması sonrası 78 dolar seviyesine çıktı. Beklentileriniz neler?
Son 4-5 aydır Fed’in faiz artışının sonuna yaklaşma durumu olduğu için kıymetli madenlerde pozitifim. Ons altın son 1 yılda 2080 doları iki kere gördü. Ben tekrar denenebileceğini düşünüyorum. Her düşüşte altın bir alım fırsatı yaratacaktır. Gümüş de aynı şekilde. TL gramda da seçim sonrası dolar/TL zıplarsa gram altın döviz açısından korunma sağlayabilir. Orada da yukarı bir hareket olacaktır. Petrol tarafında ise geçen hafta 15 ayın en düşük seviyesini gördük. Tahminimden daha fazla geriledi. Hazirandan sonra Euro, emtia, kıymetli madenler ve eurobond pozitifim. Yatırımcılara önerim eurobondu yatırım fonu üzerinden almaları.