Fikri CİNOKUR
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan raporda, deprem bölgesinin yeniden inşasının maliyetinin 1,5 trilyon TL’yi bulacağı belirtildi.
ANSİAD Başkanı Akın Akıncı ve yönetim kurulu üyeleri deprem bölgesinde yaptığı incelemeler sonrası “2023 Kahramanmaraş Depremi Afet Tespit ve Öneri Raporu” hazırladı. Dört ana başlıkta ve 7 sayfadan oluşan raporu ilgili bakanlıklar ve yetkililere de gönderileceğini belirten Akıncı, bölgede 5 milyon insanın evsiz kaldığını, depremzedelerin yaşam koşullarının hızla iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Bölgeden 3,3 milyon kişinin göç ettiğine dikkat çeken Akıncı, deprem bölgesinden en büyük göçü Mersin’in aldığı, Antalya’ya göç eden depremzede sayısının ise 200 bin civarında olduğunu vurguladı. Suriyeli göçmenlerin dönüşünün sağlanmasını isteyen Akıncı, şöyle konuştu: “Suriye hükümeti ve AB ile iş birliği yapılarak deprem bölgesindeki Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönüşleri için gerekli koşullar sağlanmalı. Deprem bölgesinde eğitim, sosyal ve ticari yaşamı başlatacak biçimde konteyner kentler oluşturmalı. Bölgede tarım, sanayi, hizmet sektörlerinin canlanması için kısa çalışma ödeneği dışında çalışanların vergi ve SGK prim kesintilerinin düşürülmesi gibi istihdam teşvikleri sağlanmalıdır.”
“Bölgenin yeniden inşası yeni vizyonla planlanmalı”
Depremzedelerin yurtlarda veya otellerde geçici konaklamalarının uzun süre devam edemeyeceğini, alternatif çözümler geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Akın Akıncı, “Depremzedelere bir yıl konaklama imkânı sağlayabilecek otel bölgeleri belirlenmeli ve bu konaklamanın mali yükü otellere bırakılmadan karşılanmalı. Depremzedelerin yoğun göç alan, konut fiyatlarının ve kiraların çok hızlı biçimde arttığı Antalya ve Mersin gibi illerde değil, nüfus kaybeden il ve ilçelerde kurulacak konteyner kentlere yönlendirilmeli. Deprem bölgelerinde il ve ilçe kaymakamlıkları ile belediyelere deprem fonundan gerekli pay verilmeli.
Deprem bölgesinin yeniden inşası yeni bir bölgesel kalkınma vizyonuyla planlanmalı. Uzun vadeli bölgesel kalkınma stratejisi belirlenerek bölgede yeni üretim merkezleri kurulmalı. Yeni sanayi ve tarım yatırımları teşvik edilmeli. İstanbul ve Marmara başta olmak üzere deprem riskinin yüksek olduğu sanayi bölgelerindeki tekstil, giyim, gıda, kimya, çimento ve yapı malzemeleri gibi sektörlerdeki tesislerin bölgeye transferlerine yönelik teşvikler artırılmalı” diye konuştu.
“Sağlanan destek GSYH’Nin yüzde 1 civarında”
Belediye gelirlerinin mutlaka artırılması gerektiğini ifade eden Akın Akıncı, şöyle devam etti: “Depremin fiziki ve mali hasar boyutu tam belirlenedi. Depremzedelere ilk dönemde sağlanan yardım ve destek GSYH’nın yüzde 1’i civarında. Yardımların bir yıl sürmesi halinde 500 milyar TL’ye yakın bir harcamaya olacak, bu da toplamda 2023 yılı GSYH’sının yüzde 2’sine denk geliyor. Depremin büyük maliyeti 800 bini aşkın konut ve işyeri yapımı, onarım, enkaz ve altyapı yenilenmesi maliyetidir. Bu inşanın yaklaşık maliyeti 1,5 trilyon TL’dir. Harcama ekonomik büyümeyi olumlu etkilemektedir. Cari açığın finansmanı hususunda tatmin edici bir programın açıklanmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır.’’